İnsanlar yüzyıllar yılı evler yaptılar.
İrili ufaklı, birbirinden farklı,
Ahşap evler, kagir evler yaptılar.
Doğup ölenleri oldu, gelip gidenleri oldu,
Evlerin içi devir devir değişti
Evlerin dışı pencere, duvar.
Vurulmuş vurgunların yücelttiği evlerde
Kalbi kara insanlar oturdu.
Gündelik korkuların çökerttiği evlerde
O fukara insanlar oturdu.
Evlerin çoğu eskidi gitti, tamir edilemedi,
Evlerin çoğu gereği gibi tasvir edilemedi.
Kimi hayata doymuş göründü,
Bazılara zamana uydular.
Evlerin içi oda oda üzüntü,
Evlerin dışı pencere, duvar.
..........
..........
Behçet Necatigil
Kayıt Tarihi : 17.12.2000 13:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık
![Behçet Necatigil](https://www.antoloji.com/i/siir/2000/12/17/evler.jpg)
Odunlar hep ormanda mı olurlar?
Bence tarlada, bahçede de bulunurlar
Köylerde az, kentlerde çokturlar.
Hele ki gökdelenlerde neden odun değil
Çelik kullanırlar…?
İnsana odun değil, oduna insan olanlar,
Halkı dolandırır kömürle, odunsuzlar.
Kalın kafalılar odundur, odun kalırlar…'
Şu anda aklıma gelen bu şiirden esinlenerek yazdığım bu şiiri burada kesip…,
Değerimiz Behçet Necatigil ustaya şunu sormak isterdim. Şiirselliğinden duyum alanlara ve size saygıyla ama acaba içerikte işlenen konu tam nedir? Yani “ EVLER” derken bunu bir metafor olarak mı kullandınız? Yoksa o evler gerçek evler mi? İyi ama işledikleriniz, vurguladıklarınız ve saireniz sadece evlerde değil yaşamın her yerinde değil mi? Bir yani daha, şiirin başlığına ‘ EVLER” değilde kulübeler, gökdelenler ya da EVSİZLER, KAPİTALİSTLER, İNSANLAR, AİLELER… de denebilir miydi?...
Ne yazık ki hiçbir zaman bunun cevabı sizden alamayacağız....Ama gerçekten bu şiiri buraya tavsiye eden, seçene bu soruyu yöneltsek acaba ne der?...
Ve bu şiire kendisinin asıl duyumu ve şiirden anladığı nedir? Doğrusu hiç merak etmiyorum ve ancak umuyorum ki seçiciler kendi duyumunda ve anladıklarında, bir kere daha şiire eleştirisel yaklaşırlarsa, kendi kendilerine tutarlı kalırlar.
Saygıyla..
akan, akıcı olacak..akışın sağlandığı mekanın sürtünme katsayısı az olacak
şiir ve okuyucu
akış hızı ve kalitesi ikisine bağlı
hadise iki başlı yani
Bir de, yazım hataları var. Şöyleki: 3. kıtanın, 4.dizesindeki 'Bazılara zamana uydular' aslında şöyle olması gerekmez miydi: Bazıları zamana uydular.
Sondan ikici kıtada: 'Evler dilsiz şikayet kaçmışalrın peşinde' değil de, Evler dilsiz şikayet kaçmışların peşinde, olması gerekmez miydi?
Elbette ki bu hatalar şairin kendisinden kaynaklanmamıştır. Sayfaya yükleyen arkadaşın gözünden kaçmış olabilir. Ama bu saate kadar dikkat çekmemesi de olası değil.
Şiiri şiir yapan şey konunun şiirsel işlenişidir bence.
Tabi,ikisini de içeren bir şiir ,edebiyat dünyasında hak ettiği yeri doğal olarak alır.
Malesef ,bu şiirde bunu çok dikkatle aradım ama en ufak esintisini bile bulamadım.
Şairin adının büyüklüğü altında ezilerek hak etmeyen bir şiire övgüler yazmak bana her zaman ters gelecek sanırım.
Şiir düzyazının da ötesine gitmiş sanki,sıkıcı, ansiklopedik ,açıklayıcı garip bir tarz kullanılmış.
Tüm şiir sevenlere saygı ve sevgiler
Fikret Şahin
TÜM YORUMLAR (17)