EVLADİYELİK
Seni anlamayanlara bile
kendilerini anlatma işiydi Şâirlik
Bir dille birçok mânânın ilmini çözmek
Bir gönülle birçok gönlün içine girmekti
Onlar hiç bilmediler ne yazık ki
Sevgilim kuş kadar mıydı canın
Bir kelebeğin ömrünü nasıl uzatırdın
Tombala torbası gibi bakma bana öyle
Şayet yoksa bir cevabın uzatıp elimi yine
ben mi karıştırmalıyım desem
Çinko diyecek kadar anlamsızlarıyla karşılaştım
Seni anlamayanlara bile
kendilerini tanıtma işiydi Şâirlik
Bir yürekle birçok anlamın filmini görmek
Bir hâlle birçok tavrın iklimine girmekti
Onlar hiç kalmadılar ne yazık ki
Sevgilim taş kadar mıydı kalbin
Bir üveyiğin kanatlarını nasıl okşardın
Çam dibi yarması gibi bakma bana öyle
Şayet yoksa bir cevabın kapatıp gözümü yine
ben mi kesiştirmeliyim desem
Hızar isteyecek kadar odunlarıyla karşılaştım
Seni anlamayanlara bile
kendilerini aktarma işiydi Şâirlik
Bir hisle birçok sisin pusunu silmek
Bir dilekle birçok bileğin dirseğini sermekti
Onlar hiç yenmediler ne yazık ki
Sevgilim yaş kadar mıydı bilgin
Bir dinazorun kemiklerini nasıl sayardın
Balta sapı çıkması gibi bakma bana öyle
Şayet yoksa bir cevabın daldırıp başımı yine
ben mi söyleştirmeliyim desem
Sezar bekleyecek kadar haksızlarıyla karşılaştım
Seni anlamayanlara bile
kendilerini yansıtma işiydi Şâirlik
Bir sesle birçok yeisin yasını duymak
Bir adımla birçok yolun sonunu görmekti
Onlar hiç gitmediler ne yazık ki
Sevgilim boş kadar mıydı aklın
Bir hayatın kılcalını nasıl yorardın
Kobay hapı yutması gibi bakma bana öyle
Şayet yoksa bir cevabın kaldırıp elimi yine
ben mi çiziştirmeliyim desem
Kadavra olacak kadar işsizleriyle karşılaştım
Seni anlamayanlara bile
kendilerini doğurma işiydi Şâirlik
Bir benle birçok senin neslini çoğaltmak
Bir umutla birçok soyutun köküne inmekti
Onlar hiç olmadılar ne yazık ki
Sevgilim leş kadar mıydı varlığın
Bir benliğin fikrini nasıl dayatırdın
Dağbaşı zorbası gibi bakma bana öyle
Şayet yoksa bir cevabın kanatıp dilimi yine
ben mi bağrıştırmalıyım desem
Külhan kesilecek kadar algısızlarıyla karşılaştım
Seni anlamayanlara bile
kendilerini bildirme işiydi Şâirlik
Bir sırla birçok düğümün ipini çekmek
Bir duyguyla birçok kilimin nakışını vermekti
Onlar hiç örmediler ne yazık ki
Sevgilim naaş kadar mıydı Sevgin
Bir ölünün elbiselerini nasıl soyardın
Hortlak tipi korkması gibi bakma bana öyle
Şayet yoksa bir cevabın öldürüp kendimi yine
ben mi biçtirmeliyim desem
Kefen bulacak kadar gamsızlarıyla karşılaştım
Seni anlamayanlara bile
kendilerini buldurma işiydi Şâirlik
Ki bundan sonra da mezarlık bekçiliği olsun adı
Ya da ölmüşlere hafiyelik
Sevgilim anladın mı şimdi beni
tariflerimse bence tam bir evladiyelik ...
[ Sevda Sevgi LALOĞLU ]
Sevda Sevgi LaloğluKayıt Tarihi : 15.7.2017 20:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!