Evin Etrafındaki O Büyük Karaağaçta Fili ...

İsmail Aksoy
1898

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Evin Etrafındaki O Büyük Karaağaçta Filizlenir Şafak -Sylvia Plath-

Evin etrafındaki o büyük karaağaçta filizlenir şafak.
Geri döndü kırlangıçlar. Kağıt roketler misali çığlık atmaktalar.
Duyarım saatlerin sesinin genişlemesini
Ve ölmesini çalı çitlerinde. Duyarım ineklerin böğürtülerini.
Kendilerini ikmal eder renkler, ve çatının ıslak
Samanları tüter güneşte.
Beyaz yüzlerini açar nergizler meyve bahçesinde.

Arındım şüphelerimden. Şüphelerimden arındım.
Bunlar çocuk odasının berrak ve parlak renkleridir,
Konuşan ördekler, neşeli kuzulardır.
Safım yeniden. Mucizelere inanırım.
Beyaz gözleriyle ve parmaksız elleriyle uykularımı bozan
O korkunç çocuklara inanmam ben.
Benim değil onlar. Bana ait değildir onlar.

Normal şeyler düşüneceğim.
Küçük oğlumu düşüneceğim.
Henüz yürüyemiyor. Tek sözcük bile söyleyemiyor.
Beyaz kundaklar içinde daha.
Fakat teni gül kurusu ve kusursuz. Sık sık gülümsüyor.
Odasını büyük güllü duvar kağıtlarıyla kapladım,
Her şeyin üstüne küçük kalpler boyadım.

Oğlumun sıradışı biri olmasını istemem.
Sıradışıdır İblis'in ilgisini çeken.
Sıradışıdır hüzünlü tepeyi tırmanan
Veya çölde oturup annesinin yüreğini yaralayan.
Oğlumun sıradan biri olmasını isterim,
Kendisini sevdiğim gibi beni sevmesini,
İstediğiyle ve istediğinde evlenmesini isterim.

(“Üç Kadın”dan)

Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

İsmail Aksoy
Kayıt Tarihi : 23.2.2014 11:23:00
Hikayesi:


Dawn flowers in the great elm outside the house. The swifts are back. They are shrieking like paper rockets. I hear the sound of the hours Widen and die in the hedgerows. I hear the moo of cows. The colors replenish themselves, and the wet Thatch smokes in the sun. The narcissi open white faces in the orchard. I am reassured. I am reassured. These are the clear bright colors of the nursery, The talking ducks, the happy lambs. I am simple again. I believe in miracles. I do not believe in those terrible children Who injure my sleep with their white eyes, their fingerless hands. They are not mine. They do not belong to me. I shall meditate upon normality. I shall meditate upon my little son. He does not walk. He does not speak a word. He is still swaddled in white bands. But he is pink and perfect. He smiles so frequently. I have papered his room with big roses, I have painted little hearts on everything. I do not will him to be exceptional. It is the exception that interests the devil. It is the exception that climbs the sorrowful hill Or sits in the desert and hurts his mother's heart. I will him to be common, To love me as I love him, And to marry what he wants and where he will. (From "Three Women")

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Aksoy