Evimize Gidelim Şiiri - Yorumlar

Cansever bey de öyle sıradan bir manici değil Osman arkadaşım.edebiyat konusunda yetkin bir kalem.

hayatı bahsini okuyunca bu karışıklığın içinden şimdi nasıl çıkacaz şaşırdım kaldım vallahi

HAYATI (1946 -)
Antalya'da doğdu. İ.Ü.E.F. Türk Dili ve Edebiyatı'nı bitirdi. Antalya Lisesi'nde Edebiyat Ögretmenliği yaptı. Akdeniz Sanatevi ve Yayınevini kurdu ve yönetti (1980-2000) . Akdeniz Şiir, Kedi, İnsan, Bahçe dergilerini yayımladı. 20'yi aşkın antolojinin yanı sıra şiir ve yazılarını değişik adlarla çeşitli dergilerde yayımladı. İzmir/Alsancak ve Edremit/Akçay'da çalışmalarını sürdürüyor.
2000'den bu yana S'İMGE Kültür-Edebiyat Seçkisi'ni yayımlıyor ve Altın Portakal Şiir Ödülü'ne katkıda bulunuyor.

ESERLERİ
Şiir Kitabı: Mine'l Şiir (1998) .
Hz. Antolojiler: Unutulmayan Şiirler Antolojisi, Altın Sözler Ant., Aşk Şiirleri Ant., Yeni Şiirler 1998-1999, Düşünce Yazıları Antolojisi, Unutulmayan Halk Türküleri (2004) , Dünya Şiiri dizisi (20 seçki-kitap) , Yeni Şiirler 2004, Yeni Şiirler-Yeni Öyküler 2005, Yeni Şiirler 2006, 2007, Yalnızlık Şiirleri Ant. (2006) , Ölü Ozanlar Derneği (Çağdaş Türk Şiiri Ant. 2008) .
Sarıkız ve Kazdağı Masalları (2008)

arapsaçı yapmışlar resmen..çözmesi de bize düştü

bu işde gerçekten bir bit yeniği var..bir de Binboğa yorumlasın bakalım..eve giden gidene..

Sevgili Mehmet hoca;

gördüğünüz gibi bir başka şair kardeşimiz tamamen farklı bir zamanda sayfada duran şiirin Behçet Necatigil'in olduğunu düşünerek,altına kendi şiirini döşenmiş

yorumunuz nedir hocam?

bu işe bir yorumun olabilir belki dr. Osman arkadaşım..

Antoloji'de kayıtlı bir başka 'evimize gidelim' şiiri..biraz ilginç...hatlar ciddi şekilde karışmış bir başka deyişle..

Evimize Gidelim

Evimize Gidelim

“Beni bana gösterecek aynamdı, almışlar”
Behçet Necatigil’in anısına

Gözümde tüttüğünüz bir akşamüstü sezinledim
Yaz dönemi, hüzün kana karışmadan önce:
- anılar derin ve dar -
Düşlerimi okşardı mine gözlü bir gece
Çocukluğun soy adı, - evimize gidelim.

Aşklar, şairlerin yazdığı, beslediği evlerin
Avlusunda dilsiz mercanların seviştiği
- kollar nasıl da uzar -
Çok eskiden seninle – bağışlayın yüreğimi
Boş bakışlardan daraldı, evimize gidelim.

Göğsünüzde nilüferler ürperir elimi sürsem
Elveda yuvasız anka, çiçeksiz bahçe, anısız şiir
- serin göğüslü mezar -
Hangi hırkayı bürünsek ısınmaz gözlerimiz
Gündüzler mi kısaldı, evimize gidelim,

İlk evler, ilk evlilikler albümü, kırgınlıklar...
En çok kimi tükettikse, en çok kimi aradıksa
- dar çağlarda döndü zar -
Sırça gençliğimizin yabancı sınavlarda
Kırıldı kolu kanadı – evimize gidelim.

Maskeli balo bitti.. Arayan kim soran kim...
Çok eskiden sizinle buluşurduk törensiz
- sokakların gözü var -
Her köşede muskalı – kamçılı töreleriniz
Acı, çiğ hurma tadı – evimize gidelim

Gözümde tüttüğünüz her akşamüstü aynı resim:
Sayfalarda ellerin, solgun bir güllü desen
-hasret ne vakte kadar –
Kapatırken kitapları metal çağ, beni sizden
Başka hiç anlayan olmadı – evimize gidelim.


UZAKTAKİ SEVGİLİDEN MEKTUP

Bunu siz mi istediniz, gam yükünü yele verdi yüreğim
Bahçenizden özenle ayırdım ayrık günlerimi
Sancılarınıza giyotin kesildim, dirildiniz
Beni unutmalarınıza bengisu verdim, güreldiniz
Ben mineli akşam yeli
Gel git zaman renk bezedim kara toprağınıza
Öpülmemiş kollarımda çarmıh hasreti
Belleğimde eski aşklarım, telörgülerim.

Dolunaylı düşlerimi sizden miras bildim
Yeni akıntılara kapıldım dudağımın tuzuyla
Titredim uçurum bakışınızdan eksildim
Kaktüsleriniz yüreğimi kanatmadan önce
Serap düşkünüydüm ben kendi ıs’sız çölümde
Ben mineli bahar seli
Şimdi ipince yaz yağmurundan incinirim.

Kırılgan heveslerim, kadim sırdaşlarım benim
Hâlâ göğüs kafesimde gizemli putlarınız
Şirin dertlerinize derman oldum, şimdi devran
Değişti, odalar gitgide dar, sokaklar rüzgâr
Ben mineli hüzzam dili
Akdeniz’le bir kırlangıç ömrü söyleşemedim.

Üzgünüm, sizi hoyrat bir yüzyılda yitirdim
Çözümsüz saç örgülerim tel tel paslanırken
Kendime kuşbakışı serin bir avlu seçtim
Ben mineli dünya gülü
Yarın nemli balkonumda demlenen hasretimle
Bekliyor sizi akşam çayıma karanfillerim.

Ruhumu hüzünlerle incitmeyin, zaman benim
Göğüm sizinle gölgesiz, güneşiniz kolay gelsin
Nice görüşmeyeli
Zamanı gözlerinizle aldattım, başım dönüyor
Bilirsiniz sizi anımsadığım tan vakitleri
Tepeden tırnağa yaprak ve çiçek kesilirim.

Cansever Eyüboğlu

Şair ''evimize gidelim diyor''
Ortada ne ev var ne de yeri....
Aynı mızmız çocuklar gibi sürekli aynı kelimeyi yinelemiş.Birazdan Nurani kardeş kara kutusunu bulur.

Hay Allah razı olsun Doktor Osman, ' ben bu dizeyi hatırlıyorum bir yerlerden'

'Eve gidelim' Buz gibi de aşırma Necatigil'den.

Şaire tebriklerimle.

Kasvetli bir geceydi, yıldızlar gülmüyordu
Ay yüzünü saklamış, belli ki ağlıyordu

İçimde garipçe his, karanlığı süzerken
Hüzün buğulu bir sis, ruhumu sardı birden

Bir perde aralandı, gizemli çehresinde
Düşlerimdi beliren, ışıksız sahnesinde

İçinde sevdiklerim, vatanım önümdeydi
Sanki gerçekmiş gibi, dokunsam elimdeydi

Kolay değil, yıllar var, sizden ayrı kalalı
Hasretliğim sizinle, ümitlerim buralı.

Düştüm ruy-i sevdaya, gülzarı yaktı beni
Göçebe rüzgar gibi, gurbete attı beni

Dünya göçer hanedir, çektikçe alışılan
Gurbet içinde gurbet, değil mi! yaşanılan

Bu aşktır sermayesi,yaşama kazanç katan
Kutlu bir davadır ki, dünyayı aydınlatan

Hasretlik ateşini, gözyaşlarım dindirir
Derdimin bahçesinde, ne goncalar dirilir

Rengarenk, desen/desen, görene huzur verir
Gül nefesli sultanım; kokusu senden gelir

Adını sevgi koydum, karşılıksız sunulan
Serpilip hayat bulsun, dünyanın dört yanından

bizim ebedi yurdumuz cennet Adem atamız oradan geldi bizde orayı emekliyoruz hani göçmen kuşlar vardır bi yerden bi yere giderler gidemeyenler telef olur bizde telef olmayız inşaallah teşekkürler şair'e