EVİMİZ…;
Evimiz vardı ağaç direkler üzerinde
Ne sevinçlerimiz, ne mutluluklarımız
Ne acılarımız, ne ağıtlarımızı
Hep saklardı
Eh bizi barındıran mütevazı bir evdi
İki odası, birazda büyükçe bir sofası vardı
Odalarımızda bacalı ocak başı vardı,
Uzun kış gecelerinde çatınca meşe odunlarını
İnleyerek yanmalarını duyardım,
San ki ağlar gibi, yanardı
Anam ocak başında, ne yemekler pişirdi
Hani ana yemeği, unutmaz
İşte o yemekler
Hamur yoğururdu ağaç teknede
Sabahleyin erkenden içi yağlılar
Bazlamalar, kıymalı börekler pişirirdi
Çörekler, yufka, ekmekler
Unutulmaz yıllar geçse de
Evimizin altında ahırımız vardı
Mandalarımız, atımız, ineklerimize
Orada bakılırdı, yemi samanı ayarlanırdı
Temizliği bakımı titizlikle babam yapardı
Anam ineklerimizi sağar yoğurt çalar
Yayıkta yayar ayran, tereyağı çıkarırdı
Ahırın bir tarafında; kışlık depoladığımız
Odunluğumuz vardı
Sofamızda anamın işliği vardı
Anam erkenden kalkar çul dokur,
Yorganlarımızı dokurdu
Bazen mekiğin geliş gidiş sesine anamın
Yanık türküleri karışırdı; güvercin sesleri ile
Anamın türkülerini sabah sıcak yatağımda
Kulağıma gelir, giderdi, dinlemesi hoşuma giderdi
Anam yedi çocuğunu bu evde büyüttü
İlkokulu bitiren askerlikten sonra gurbete
Gittiler, anam hasret türküleri söylerdi
Gelir diye çocuklarının yolunu sofalardan gözledi
Yuvasını terk etmedi, evinde oturdu
Gitse de çok kalmadan evim der,
Başka bir şey demeden tekrar dönerdi
Hastalandı, yürümekte zorluk çekti
Hep evini düşündü, evi ile baş başa kaldı
En sonunda evinde hakkın rahmetine kovuştu
Anamdan sora ve gelen giden, bakan olmadı evimize
Evimiz hırçın doğa şartlarına dayanamadı
Bütün sırlarıyla yıkıldı, kaybolup gitti
Şimdi yerinde yeller, güller kuşlar ötüyor
Hala gözlerimin önünde hiç gitmiyor
HALİL AYDIN (Sizden biri)
Halil Aydın
Kayıt Tarihi : 1.5.2018 12:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!