Evimiz Şiiri - Yorumlar

Meral Demir
319

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Yıllar önce babamın tayiniyle çıkmıştık memleketten.
Ardından dayılarım amcalarım derken,
En yaşlımız babaannemizi de almıştık zaten,
Nasıl olmuş da düşmüştük yollara bilmem.
Bir de bakmışız
Bursa’ya gelivermişiz Kars ilinden.
Babam gezmeyi severmiş.

Tamamını Oku
  • Yıldız Özyalçın
    Yıldız Özyalçın 18.03.2010 - 14:32

    Çok yalın ve samimi anlatım. Tebrikler. Aslı Melek

    Cevap Yaz
  • Eren Bilir
    Eren Bilir 14.03.2010 - 00:47

    hayatın güzel kesitlerine değinmişsiniz dizelerinizde harika bir şiirdi .....

    Cevap Yaz
  • Ahmet Daş
    Ahmet Daş 13.11.2009 - 21:02

    şiirsel bir masal mı..
    masalsı bir şiir mi desem..
    ne dersem deyim işte..iyiydi..

    Cevap Yaz
  • Yılmaz Garip
    Yılmaz Garip 09.11.2009 - 17:43

    Emeğinize, yüreğinize sağlık.
    Tebrikler.
    Sayfamı şereflendirmenizi bekliyorum.

    Cevap Yaz
  • Ali Pekşen
    Ali Pekşen 09.11.2009 - 00:31

    Güzel,özgün bir şiir olmuş.Kutluyorum emeğinizi.Saygılar.

    Cevap Yaz
  • Ali Özen
    Ali Özen 08.11.2009 - 20:44



    *Evimiz

    Yıllar önce babamın tayiniyle çıkmıştık memleketten.
    Ardından dayılarım amcalarım derken,
    En yaşlımız babaannemizi de almıştık zaten,
    Nasıl olmuş da düşmüştük yollara bilmem.
    Bir de bakmışız
    Bursa’ya gelivermişiz Kars ilinden.
    Babam gezmeyi severmiş.
    Ya İzmir’e ya Bursa ‘ya yerleşeceğim dermiş…
    Annem feryat figan eylemiş ayrılırken.
    Hatta bazı bavulları bir yıl açmamış,
    Nasıl olsa döneriz diye düşündüğünden…

    Ama çocuğuz ya,
    Pek sevmişiz değişik yerlerde oynamayı..
    Değişik insanlarla tanışmayı…
    Belki de biraz değişik konuşmayı…
    Babaannem de gün geçtikçe alışmış ya,
    Yine de hep özleyip durduğunu söylermiş
    Kars’taki evimizin bahçesinde
    Akasyaların arasındaki kamelyada
    Sandalyesini yarı uyur yarı uyanık sallamayı…
    Havasında can bulduğu iklimi solumayı…

    Okul, iş, evlilik derken
    Dünya telaşesiyle
    Saatin akrep ve yelkovanını gözetleyip dururken
    Aklımıza pek nadir gelir olmuş evimiz…

    Sanki biz,
    kavakların yaprakları ile okşadığı o evde büyümemişiz! ...
    Sanki biz
    iki ev arasındaki boşlukta
    Lunaparkta alınan zevklere taş çıkaran
    Oyunlarla terlememişiz! …
    Sanki biz
    Hava kararsa da
    Uykumuz gelene kadar
    Adımlayıp durduğumuz bahçenin topraklarında
    Tepinmemişiz! ...
    Sanki biz olgunlaşmasını
    Gün gün seyrettiğimiz meyvelerin dallarında
    Şarkılar söylememişiz! …
    Sanki biz
    Soğuk kış günlerinde bile
    Pencereden pencereye
    Sevgi dolu muhabbetlerimizi göndermemişiz! …
    Sanki biz
    İlk aşklarımızın heyecanlarını yaşadığımız sancıları
    O bahçedeki ağaçların gövdelerine işlememişiz! …
    Sanki biz
    Dışarı çıkma cezası aldığımızda
    Renk renk çiçeklerle dolu balkonuna yatıp
    yıldızları seyretmemişiz! …
    Sanki biz
    Sokakta bulduğumuz yavru kedileri saklamak için
    Seçtiğimiz çatı arasına çıkarken
    Merdivenlerinden düşmemişiz…


    Nasıl olmuş da unutturmuş büyük şehir toprağımızı?
    Nasıl olmuş da bir yaprak gibi savrulmuşuz
    Aramamışız dalımızı budağımız? ı…

    Annem dönmeyeceğimizi anlayınca
    Taksit taksit açmıştı istiflediği kutuları…
    Kars’ı bir kez daha göremeden öldüğünde
    Yatağının altında hala açılmamış bir çıkın vardı.
    Bir de çatal iğne ile bir kenarına iliştirilmiş
    Kendisi ile birlikte ölen geri dönme umutları…

    Geçen yıl ablam çok istedi diye
    Topladık çocukları gittik evimize…
    Sandık ki bıraktığımız gibi,
    Bıraktığımız yerde,
    Ve bıraktığımız günkü hislerle bizi beklemekte…
    Büyük bir hevesle adımladık taş yolları…
    Tıpkı çocukluğumuzdaki gibi koşarak gitmek istedik
    Ya da uçmak ulaşmak için bir an önce…

    Yollar mı daralmıştı ne?
    Her gün okula geliş gidiş için
    Koştura koştura geçtiğimiz yerler buralar mıydı?
    Olsun nasıl olsa yolun sonunda evimiz vardı.
    Nasıl olsa az sonra kucaklaşıp hasret giderecektik…
    Birbirimizin yüzüne hasretle gülecektik…
    Hiç ağlamayacak
    Ayrılırken olduğu gibi ellerimizi kenetleyecektik…

    İşte orda bizi bekliyordu evimiz…
    Ama o da ne?
    Neden bakmıyordu yüzümüze?
    Neden kapalıydı hiç açılmamış gibi pencerelerimiz?
    Nereden çıkmıştı bu yabani sarmaşık?
    Her yerini esir almıştı evimizin…
    Neden o günkü kadar alımlı değildi bu balkon?
    Ve neden bu kapı kolu eskiden olduğu gibi parlak? ! ...
    Ya bu tokmak…
    Her defasında
    Kapıya ilk gidenin kendimiz olacağını umarak…
    Büyük bir zevkle
    Parmaklarımızın ucunda erişmeye çalışıp
    Tık tık tık vurarak…

    Ne kadar küçükmüş meğer o iki evin arası!
    Burada mı oynamışız, burada mı gülmüşüz? …
    Kocaman bir dünya vardı
    Ne kadar büyüktü bizim için orası! ...
    Merdivenlerine oturur çatlayıncaya kadar gülerdik…
    O zaman da mı böyle yıpranmıştı burası?

    Yok …Yok…
    Ne çocukluğumuz kalmış bıraktığımız yerde;
    Ne eş, dost, ahbap…
    Hani nerde?
    Damağımızda hoş bir tat var yalnız…
    Yüreğimizde tarifi zor bir sancı…
    Meğer insan kendine ne kadar kolay
    Olabiliyormuş yabancı...
    O çocukluk benim değilmiş…
    Öksüz bırakılmış ev, terk edilmiş bahçe…
    Saklambaç oynayan çocukların çığlıkları geliyor kulağıma
    İp atlayanların tekerlemeleri
    Sayışmalar…
    Anlaşılamadığı için itişip kakışmalar…
    Gülüş cümbüş sesleri…
    En yakın arkadaşımın elini hissediyorum omzumda…
    Öğretmenimin okulun bahçesinde seslenişini…

    O GÜNLER ve ESKİ EVLER GERÇEKTEN UNUTULMUYOR, ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR YAZMIŞSINIZ MERAL HANIM
    KUTLUYORUM SİZİ

    Cevap Yaz
  • İbrahim Yılmaz
    İbrahim Yılmaz 08.11.2009 - 20:27


    Borçlu bir geçmiş vardı …
    Belli ki ne dönebilirdik ne bakabilirdik eve…
    Satmaya karar verdik, sattık ve döndük
    Artık memleket bildiğimiz yere
    Bilmem şimdi çocuklar var mıdır evin bahçesinde
    Kesilmiş midir sarmaşıkların fazlası
    Kapı tokmağı parlatılmış mıdır yine
    Yine kocaman mıdır birileri için iki evin arası?
    Yollar yayla gibi gelir mi bilmem birilerine?
    Yavru kediler kendilerini saklayacak birilerini bulurlar mı?
    Meyvelerin dalları bir salıncak gibi yine çocukları sallar mı?

    Ve her şeyden önemlisi
    Her birimizin dünyaya gelişinde
    Annemin doğum çığlıklarına şahitlik eden
    Annemle birlikte her sıkıntımızda
    Göz yaşlarını saklayan evimiz
    Bizleri affeder mi acaba?
    Ne dersiniz?

    Meral Demir



    meral hanım ;

    hayatı,olayları ve ev halimizi anlatan emek verilerek yazılmış,akıcı ve duygu yüklü yüreğinizin sesi olan bu güzel çalışmanızı beğenerek okudum..

    kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10..akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz

    Cevap Yaz
  • Abdullah Ramazan
    Abdullah Ramazan 08.11.2009 - 20:27

    YAŞANMIŞLIKLAR İÇTEN DUYGULARLA DİLE GELMİŞ,
    TEBRİKLER DOST YÜREĞE...

    Cevap Yaz
  • Abdullah Ramazan
    Abdullah Ramazan 08.11.2009 - 20:26

    YAŞANMIŞLIKLAR İÇTEN DUYGULARLA DİLE GELMİŞ,
    TEBRİKLER DOST YÜREĞE...

    Cevap Yaz
  • Abdullah Ramazan
    Abdullah Ramazan 08.11.2009 - 20:25

    YAŞANMIŞLIKLAR İÇTEN DUYGULARLA DİLE GELMİŞ,
    TEBRİKLER DOST YÜREĞE...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 38 tane yorum bulunmakta