Buzullar güneşe döndüğünde
ve girdiğinde arsız ruhun bedenime,
firari gönlümde depreşince arzuların
titrek dokunuşların inince kasıklarıma
engellenir mi düşlerimde okşamak seni
gecenin en üryan vaktinde.
Ey! namahrem gecelerin vahşi maralı Evelina
az mı süsledin tüyü bitmemiş hayallerimi,
az mı oynaştın yalnızlığımla
hırçın, işveli
dokundukça titreten şaraptı tadın
bakışın yeterdi kaybetmeye kendimi
arzuları şahlandıran kırbaçtın
azgın, cilveli
Evelina.
Şimdi Medusa gözlerinde kaç yangın var bilmem ki,
geceyi bitirmezdik sabahı görmeden önce
çanları susturan sevişmelerimiz vardı
asırlık surların altında
yarı kan
yarı revan,
gerisi toz ve duman.
Ey! günahına taptığım kahpe tanrıça,
besmelesiz uykuları başlatan yosma,
her bakışı vebal kokan sevgili
hangi zincirlerle kilitlendi Allahsız sevdan
kaç Kerberos bekler şimdi kapında.
Ey! kitapsız asırların fettan meleği
ya kanınla yıka, ya ateşinle yak beni
bitsin bu sarhoş gece,
dinsin bu dinsiz işkence
Evelina...
Kayıt Tarihi : 5.3.2011 20:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!