Bir film tutanağı suflesini yemiş siyah beyaz şeritler
Referansını almış kelepçeler bileklerimize layık
Başarılı olmak 32 dişli şık bir kadraj işi
Tedavülden kalkmış bröve izlediğimiz blöfler
Kapımızı açık bıraksaydık bir bahçe içeriye girecekti
Zulasında tüttürsen ayıp tüttürmesen yazık bir yeşil
Himayesindeyiz terbiyenin duyulan nal sesleri bizden değil
Ümit ki koştuğumuz trenlerin veli efendisi
Gece dendimi âmâ bekleyişler gelir aklıma
Sonra kuyu sonra ay sonra mısır sonra o mermer tapınak
Gece tanrının kafayı bulmamıza izin vermesinden başka nedir ki
Sabahçıydık relax bir zamansızlık vardı dantel yakamızda
Sabahçıydık biz sabahçıydık önceleri
Bekâr bırakıldı sobalar, kömürün tozu duvağı siyah, tadı zencefil
Toprağa göz kırpsak gökten yağacak elma patlayan balonlar aşkına
Güneşe uçamamak sondajla ulaşılacak gibi değil
Solmaksızın büyüyor stigmatik dövmeler bizim mi bu antik gövde
Öpülen izmarit, ezilen fesleğen, şahsına münhasır pın kodu
Bir tapınağın barınağına bıraktığımız tek hayvan nedir bil
Duvarlara mesafeli durmaksızın bir yolun nihavendinde
Bir söz dönse dudağımızın köşesinden saçları medsiz, kitapsız elleri
Kısır bir ağaç gibi imgelenir cesaretimizdeki postal sesi
Bir deli tay su içmeye iner, tren kendi tozuyla teyemmüm eder
Ve biz gideriz dimağımızda absürt felsefe, sokak ıssız, kediler tanrıdan izinli
Kesinlikle değiliz, hayır değiliz hiç olmadık tâ
Kaldırımlara mevzilenmiş anlaşılmanın hedefi…
Kayıt Tarihi : 19.10.2013 02:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ne yalan diyim bi cok yazdigini bir kere okumayla anlamiyorum :) sindire sindire yutmam gerekiyo. Ama sayenizde karmasik kelimeleride cozmeyi basariyorum artik :) seni seviyom dunya guzelim benim .. kalemini sevdigim..
:)
TÜM YORUMLAR (1)