Laf gelmesin diye ince ayar çekmiştik,
Üç beş mühim eşyayı aralığa dizmiştik…
Bir de küçük halımız dedik onu serelim,
Aralık tam döşensin ki zedelenmeyelim…
Sefilliğimizdendi, eşyalarımız yoktu,
Halıları vermiştik muhtaç bulunuyordu…
İmaj gelişiyordu kapım çalındığında,
Zengin sayılıyordum az çok bakıldığında…
Derken, bir komşum geldi biraz para istedi,
Üç yüz lira lazımmış, ısrarı tükenmedi…
Yok, dedik inanmadı verdikse beğenmedi,
Saflığımızdan mı evvelden de isterdi…
Eve de sokmuyorduk üç beş laf edecekti,
Odamızı bir görse şahsım üzülecekti…
Derken, üç beş yıl geçti yine aynı zihniyet,
Sürekli harçlık ister kalmadığından iffet…
Kapımıza dayanmış yüz lirayı beğenmez,
Yemin etmiş bekliyor aralığı terk etmez…
Dedim, gel salona gir ürkerekten gezindi,
Dikkatlice bakınca üzüldü ve dertlendi…
Poşetlenmiş kâğıtlar kışın yakmamız için,
Masasız sandalyesiz dedi, böylesin niçin?
Dedim, gel şu odaya bu yatak odamızdır,
Kapısız pencere yok kedilerimiz vardır…
Dedim, kimse duymasın şurası da mutfaktır,
Yemek falan pişmiyor kedilerimiz kalır…
Dolabımızı açtım içerisi çalışmaz,
Kedilerimiz için mamalarım azalmaz…
Dedi, kiran ne kadar ev sahibin ne diyor?
Dedim, bilse kovacak şahsım bol para ödüyor…
Sen hiç söylemez isen on beş yirmi kedim var,
Evde barındırılır girer çıkar yaşarlar…
Neyse uzatmayalım arkadaş utanmıştı,
Yüzüme bakamadığından uzaklaşmıştı…
(2015)
Mehmet Tevfik TemiztürkKayıt Tarihi : 1.3.2017 17:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!