Evde kimseler yoktu… Bayan ev sahibi anahtarıyla evin kapısını açtı. Küçük dar bir girişten sonra uzun ve de genişçe bir oturma odasına girdiler. Adam bayanın elini öptü… Öptüğü bayanın elini çevirip avucunun içinden de öptü. Bayanın avucunun içi ateş gibi yanıyordu… Amma adamın dudaklarının ateşi, bayanınkinden fazlaydı. Ne zaman ki adamın dudakları, bayanın avuçlarıyla birleşti. Kadının kanı alevlenmişti.
Bayan içinin titrediğini, bu küçük temastan duygulandığını hissetti. Ardından birbirlerine sarılıp hasret giderdiler. İki vücutta bu sarılmalardan etkilenip, duygulanmıştı. Adam, kadının belinden sarılarak, kendi vücu-duna çekti. İki vücut birbirine iyice yapıştı. Kalplerinin hızlı atışlarını ikisi de duyuyordu.
Adam, bayanın gözlerinin içine bakarak:
_ Şakacıktan sevgili olamama izin vermiştin. Şimdi öpmeme de izin verir misin diye, sordu?
Bayan ses çıkarmadı. Adam, yavaşça eğilip dekolte elbisesinin açıkta bıraktığı omzundan öptü ve hafifçe ısırır gibi yaptı. Bayan arkadaşı ses çıkarmayınca, ardından boynuna, oradan da dudaklarına yükseldi. Dudaklarına gelince durakladı. Dudaklarını, bayanın dudaklarına hafifçe değdirip geri çekti. Sonra da güçlü bir şekilde, dakikalarca dudaklarını öptü… Onu öperken, kadının vücudunun derinden derine titrediğini his-setti. Ellerini beline ve kalçalarına doğru kaydırdığı anda, bayan ani bir hareketle:
_ Hayır, dedi. Adam ise:
_ Neden, diye sordu? Bayan:
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta