Etraflıca ve Dokunaklı Düşünceler

Aziz Özkan
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Etraflıca ve Dokunaklı Düşünceler

Etraflıca ve Dokunaklı Düşünceler

Bitmez evlense de ezeli çapkınlığı,
Eğer sadık değilse yoktur bir durağı.
***
Aşkla inersin en derin kuyuya,
Güneşin söndü mü batarsın karanlığa.
***
Nasibini beklersin Tanrı'dan zaman zaman,
Kalpten istemezsen sesini duymaz Yaradan.
***
Tam pes ettim derken açılır bir kapı,
Kuluna başka nasıl dokunabilir ki Tanrı?
***
Lafa geldi mi ahlakın yazarsın kitabını,
Sanma ki Tanrı temizler kirli çamaşırlarını.
***
Artık mumla aranıyor sevgiyi arayan,
Acaba var mı parayı bırakıp sevgiye koşan?
***
İç içe mi geçtiler yoksa bilmem ki!
Birbirlerine mi bağlılar göbek bağı gibi?
***
Para satın alıyorsa her şeyi,
Niye yüceltiyoruz aşkı, sevgiyi?
***
Hayal kurmak bile hayal oldu,
Dikenine razı olduğun gülün soldu.
***
Su versen bile ölmemesi için güle,
Toprak mutlaka saracak güzeli de.
***
Sen istediğin kadar "gül" diye bağır,
Gülmüyorsa eğer çekeğin var kahır.
***
Memento mori, var mı bu sözün üstüne?
Sahi ölümü unuttuk, daldık boş heveslere.
***
Bencillik verdi doğaya en büyük zararı,
Yaradan'ı yıkınca kendinden yarattı bir tanrı.
***
Şimdi bir sürü tanrı var iki ayaklı,
Asıl Tanrı'ya artık ihtiyaç kalmadı.
***
Herkes kendinden bir dünya yarattı,
Kendi çevresinde dönerek ömrünü tamamladı.
***
Ter dökmeden para kazanmanın derdine düştük,
Zengin olmanın peşinde ne hayaller çürüttük!
***
Deneme-yanılma yöntemiyle öğreniyoruz hayatı,
Hedefler ıskalandıkça dağ gibi oluyor yanılgı.
***
İnsan azaltıyor şükretmeyi yıllar geçtikçe,
Oysa bilmez ki hayata tutunuyor şükür dedikçe!
***
Ağır bir felaket gelince insanın başına,
Var mı ilacı hâline şükretmekten başka?
***
Kendin düşününce ulaşırsın doğruya,
Ancak hevesli değilsin doğruyu ön safta tutmaya.
***
Yürek ister doğruyu hayatın merkezine koymak,
Oysa kişinin kolayına gelir herkes gibi yaşamak.
***
Doğrudan vazgeçersen olur mu yaşamanın anlamı?
Hak seni yanlışa tap diye mi yolladı?
***
Sevgimiz harap oldu, gömüldük yalnızlığa,
Gerçi insanoğlu yalnızlığa da alışıyor zamanla.
***
Bugüne kadar kim mutluluk vadetti sana?
Ne yaptılar ki kendi "ben"lerini doyurmaktan başka?
***
Durgun suda oluşur deli bir dalga,
Seni de içine alıp sürükler bir kıyıya.
***
Hayat bu, mucizeden başka nedir ki?
Ama öğrenemezsin eğer dalgaya kaptırmazsan kendini.
***
Bazen bir dalga gelir, feleğin şaşar,
Başka bir dalga kabına sığmaz, taşar.
***
Cesur musun rüzgâra karşı duracak kadar?
Yoksa cesaretin rüzgârın üfürdüğü yere mi konar?
***
Razı oldun gülün dikenine,
Diken bile batmıyor artık, vay hâline!
***
Diken batarken ediyordun şikâyet,
Kalmadı artık yanacağın bir dert.
***
Dönüp dursak ne olacak pervane gibi?
Yok ki senin için mum gibi eriyecek biri?
***
Pervane şeme ihtiyaç duyar yanmak için,
Ama pervanen yoksa neye yarar ateşin?
***
Güzel olanın mutlaka bir sonu var,
Güzele takılırsan ömrün erken solar.
***
İç güzellik artık müzelik bir fosil,
Yetişiyor para odaklı bir nesil.
***
İşte kapitalizmin bize bıraktığı miras,
Manadan kaçıp maddeye karşı ihtiras.
***
Nerede o yârinin kara gözleri?
Doludur anılarla mazinin bir köşesi.
***
Madde âlemini de tattın, mana âlemini de,
Hangisi daha çok yakışıyor sana, söyle.
***
Zevklerinin kölesi mi oldun?
Yoksa mana ruhuyla mı doldun?
***
Sevdin mi parayı pulu, tatmin oldun mu?
Doldurabildin mi kalbindeki boşluğu?
***
Aşkın en derinini tattın ama,
Değdi mi acaba çektiğin acılara?
***
Toprakla kucaklaşmaya daha vakit varken,
Niye çekip gider ki erkenden?
***
Fani dünya niye bu kadar gaddar?
Cennetin etrafına örmekte kalın bir duvar.
***
Kaybetme korkusuyla daha çok sarılırsın,
Oysaki çizdiğin çemberin içinde nefessiz kalırsın.
***
Kendini niye bir girdabın içine atarsın?
Yoksa boğulmayı kurtuluş mu sanırsın?
***
Hayata tekrar dönmektir kurtuluş,
Eğer acziyet gösterirsen olursun tuş.
***
Zoru görünce pes etmek yakışmaz ere,
Öğrenirsin doğruyu-yanlışı deneye deneye.
***
Zevkin kölesi olmak değil amacın,
Çile olmazsa ne anlamı kalır imtihanın?
***
Ter dökerek geliyorsun bir yerlere,
Ekmek aslanın ağzından indi midesine.
***
Bu dünyada önce can, sonra canan,
Cananı candan fazla sevenlerin sonu hüsran.
***
Sevginin aşırısı yakıyormuş canı,
Boşuna demiyorlar her şeyin fazlası zararlı.
***
Soruyorsun bazen niye yaratıldık diye,
Daha çok acı çeken mi gidecek cennete?
***
Ya yemeseydi Âdem yasak elmayı,
Sürer miydik yine cennetin sefasını?
***
Âdem'in bir hareketi açtı dünyaya açılan saklı kapıyı.
Sen niye doğdum diye üzülme, atan yapmış hatayı.
***
Doğduktan sonra gördün Hanya'yı Konya'yı,
Atanın çiğnediği yasağın çektin cefasını.
***
Unuttuk ölümü, maddi dünyaya kandık,
Zevküsefa içinde bu hayat biter sandık.
***
Hazıra konduk, parayı kolay bulduk,
Cebimize göz diken sahte dostluklarla avunduk.
***
Bakarsın pencereden dışarıya gözlerin yaşlı,
Ne umutların vardı canlı, hepsi yandı.
***
Geçmiş artık gözleri nemlendiren bir hatıra,
Geride kaldı her şey, gelecek ise muamma.
***
Düşüne düşüne yiyeceksin kafayı,
Fazla deşme, kanatacaksın yarayı.
***
Bu dünyada kaleme sığındık ölene kadar,
Kalemimizi kaybedersek dünya gelir bize dar.

Aziz Özkan
Kayıt Tarihi : 27.10.2020 16:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Aziz Özkan