Böyle olunca da, etnik yapı, sınırlı çevre kazanımlı birikimdir. Henüz tamda yöre çevre ile çelişen etkileşen girişime girmemiş yapılardır. Etnik yapı; yazının bulunuşundan önceki dönemlerin, başlangıcın toplumlarında, toplumsal deneyim ve kazanımları aktaran sıkı korunumlu sosyolojik gen yapılardır. Bunları, gelecek kuşaklara; sözlü edebiyat, sanat yapıtı ifadelerle uygulamalı gelenek, görenek, töre biçim aktarımlı olaraktan iletişmelerdi.
İkinci olaraktan da, toplumun düzen ve ilişkilerini, halka benimseten işleyiş kılan bir araçtır. Şu da karıştırılmamalı, gelenek görenek somutun ilişkisel çözümüdür. Ancak öznelleşen ve yürürlükten kalkmış, şimdi anlamsızlaşan, anlamalarla da ifadelenmekten kurtulamaz.
Etnik yapı, ata totem aidiyeti sizin elinize verilen güvenli meşruti kılınan yol haritasıdır.
Etnik yapılar kendi içinde özelleşerek, kendi içinin tutarlığı olaraktan, halkın sosyolojisi olur Halk, toplumsal bölüşümün etrafında çevrelenen oluşumdur. Etnik yapılar bu oluşumun kapsamında, su içinde yağ adacık damlaları davranışındadır.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.