Cahili duvara vursan, duvar yıkılır. Duvarın yıkılması, gücün, alçak gönüllü merhametinden Cahil sanır ki benden. Çünkü vurumdaki güç; çıkan bir atımın iniş aşağı haldir, düzleştikçe erkesini yitirir. Yiten erke düzenliliğin yıkılmasıdır. Güç, cahilin bir özelliği değildir. Özne ve nesnelde ortak var bulunandır. Cahil bunu kör kullanmıştır.
Bir okur, kendi anlama kusurlarını içeren, zaman zemin düzlemini bilinç olarak tanımamış olmamaktan kaynaklı, zaaf olan çelişik sıfatını, okuduğundan duyduğundan demle; Ya bir şey anlamamakla bitirir; Yada, şöyle şöyle yaz diye,alışmalarının düz giti ile kendisini yitirir.
Bir yazar kendi bilmezliğini, zaman ve zeminde olmayan düşünmeleri, öğrendikçe önemser olur. Düşünmenin kaynağı kendinden olmayınca, bu fikrinin; bir yerle yeksan oluşundan ötürü de, çeker zikrini. Ki anlaşılmamıştır!
Bunun anlatım şekli çoktur. Kusurun ortalaması yoktur. Asıl olan nicelenimdir, azar azar. Anlamak isteyen araştıran okur; anlaşılmak istenen de, anlatan da yazar. İşte o zaman, değmemiştir ikiliden hiç birine nazar. Kendi düzleminde bir sorgulayış ve sorgulanışla...
Gitgide büyüyen karanlıklarla
Ne zaman sevdiysem kavruldu tenim
Bir ateşin açtığı yanıklarla
Sabahı olmazdı çok gecelerin
Etnik yapı, başlangıcın eski toplumların bağrında sürüp gelen, totemle bir aidiyetleşme ve kişinin kendisini aidiyetine benimsetir olmasının yaşantılaşmasıdır. Halk pek çokta bu tür yapılaşma ile öne çıkan içkinliktir. Bu yaşantılaşmayı halk sürdürür. Halkın toplum dışı (toplumsal üretim dışı) oluş yapısı buna pek uygundur. Bunu, gelenek görenek figür, folklör sembolize seramonize etme, ayin ve bayram ritüellerine dönüşmesini, sanat adı verilen aktarımın yaratıcılığını, kişi bu temel üzerinde ortaya kor.
GERÇEKÇİ YAKLAŞIMLARI YAZIYA DÖKEN KALEMİ TAM PUANLA TEBRİK EDİYORUM.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta