8-]Bu türden toplumsal kültürü oluşmamış söylemlerin en radikal bilmezlik deyişleri de; etnik (halksal, bireysel) özelliklerin bir mozaik, bir ebrulu oluştu söylem cehaletidir. Mozaik yapı toplumsa olacak devinmenin kurumsa rahatlığını ortaya koyabilir bir yapı değildir. Ara bağlarla devinemeyen bir ilişki girişim biçimidir, toplumları felakete sürükler. Ebruli oluş, renksel tayf ve girişme eğilimliliği ile paçayı kurtarır bir söylemse de, toplumsal yapıyı ve işleyişini bilmezlik nedeni ile atıl yanlış bir düşüncedir.
Bir kere etnik yapı toplumun bir unsuru değildir. İkincisi hiç bir etnik yapı, kendi özelliği ile toplumsal işleyişte hem girişemez, hem ilişkilenemezdir. Mutlaka toplumun aiti olan süreç girişmesi zorunludur. Yani toplumsal ilişkilenişle devinmesi şarttır. Etnik işleyiş toplumsal işleyişle girişmedikçe uyuşmazdır.
Şu örnek etnik yapının toplumsal yapı olmadığını ve toplumsal yapıyla ilişkilenir bir unsur olmadığını, bir iyice anlamamıza, yardımcı olur düşüncesindeyim. Bir kere güncedeki toplumsal ilişkilenişe göre, etnik yapılar zaman dışıdır, bu hiç unutulmaya.
İkinci olarak toplumunuzu, insanın temel gereksemelerini sağlayışla ve insana dek olan öznel yanının oluşturulmasının üzerine girişen; bir özgürleşme hareketi ve süreci olduğunu söylemiştim. Örneğin dağdaki bir çobanın maruz kaldığı her hangi bir tehdite karşı, en olumsuz hava koşullarında dahi, toplumun gücü çobana ulaşır. Bu toplumsal güçten biri telekomünikasyondur. Ve yine bu toplumsal güçten bir diğeri de; hava ikmal ambulans uçaklarıdır ki bu gibi toplumsa güçlerin koordineli girişmesi ile siz o mahrumiyete ulaşırsınız. Yine iflah olmaz bir karaciğer hastalığını, toplumun gücü ile özgürce (şimdilik değil ama gelecekte) hem yapay hem de organ nakli transferi ile bu olanağı sağlarsınız.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta