Gül Etmez Bülbüle Gardaş 2

Mehmet İslami
2465

ŞİİR


18

TAKİPÇİ

Gül Etmez Bülbüle Gardaş 2

Çuvalın yerini, alan
Naylon poşet, file gardaş
Nerde ambarı dolduran?
Şinik, Okka, Kile gardaş

Üryân geldin ağlayarak
Ezânlarla çağlayarak
Dünyâda taht sağlayarak
Bakıyordun ele gardaş

Inga, ınga, ınga derken
Zannederdin geliş erken
Mezâristana giderken
Seyir hangi yola gardaş?

Kurul diye taht getiren
Çıkmak isterken götüren
Tomurcuk iken bitiren
Çektiğimiz çile gardaş

Hainler dolu ormanda
Katli yazılı fermanda
Tersten savrulan harmanda
Dane gider yele gardaş

Çiçek, açmaz ovalarda
Ocak yanmaz yuvalarda
Çirke batar vahalarda
Düşen kirli sele, gardaş

Kahraman türk Alâsına
Çuval, hasların hasına
Geçirildi kafasına
Harap oldu kale gardaş

Derlerki ‘siz bizi seçin,
Dediğimiz yere göçün’
Havralara; sarılmak çün
Kilisede zile gardaş

Çan çalanlar etti bunu
Ettiren, onun odunu
Dile alırsan adını
Dolanırsın tele gardaş

Putlarına âşık olup
Hakkâ karşı şaşık olup
Yapışmışsın, onu bulup
Kırılacak dala, gardaş

Meclisimi kuşatıyor
Milli rûha taş atıyor
Bize zulmü yaşatıyor
Bunlar bile, bile gardaş

Türkistana, Ortadoğu
Diyen, Stalinden çoğu
İşaretle batı, doğu
Hepsi eder zûlâ gardaş

Hacca gider namaz kılar
Gelir: boynunda haç yular
Kuru çölde, seni sular
İnanırsan, el’e gardaş

Üç harfde beş nokta âşk-Meşk
Emelleri yat, saray, köşk
Olduğundan, ilânı âşk
Gül etmez bülbüle gardaş

Göz yumarsan Türkistana
Domuzlar girer bostana
Yırtık don yensiz fistana
Edilmişiz köle gardaş

Ayaklar olduğunda baş
Mefâhirler edildi faş
Nehir oldu dökülen yaş
Nedâmet, fiile gardaş

Emirber yoktur Türklüğe
Değer vermeyin börklüğe
Tükürdüğün her tükrüğe
Düşmanları böle gardaş

Cinni bile kandırırlar
Onu! Melek sandırırlar
Âhirinde döndürürler
Kerem gibi küle gardaş

Azazildi İblis adı
Yâhûd iki harf budadı
Azrail melektir dedi
Suya saldı çöle, gardaş.

Rumeliye Elbistana
Bak şu yazılan destana
Âhirinde kabristana
Geldik; gele, gele gardaş

Yaşama, edepten ırak
Hudûsata meyli bırak
Kullarına deme varak
Yaratandan dile gardaş

Köpek serbest bağlanmış taş
Göz çıkarır boyarken kaş
Her bir kelimesi kallâş
Dilden gelir belâ gardaş

‘İtlâf et’ emri verildi
Gırtlağımıza sarıldı
Kasıklarından yarıldı
Bize; güle, güle gardaş

Poyraz olup essen bile
Nefesini kessen bile
Tek, tek ipe assan bile
Bitmez öle, öle gardaş

Yüzümüz hiç gülmedi ki
Bize; yardım gelmedi ki
Dizde dermân kalmadı ki
Vurup çele, çele gardaş

Düzlükleri yokuştur hep
Varı, yoku kokuştur hep
Sahi neden bomboştur hep?
Sırtındaki sele, gardaş

İrin akıtınca kurna
Matem tutar Ceylan, Turna
Sen ağlarkan, oynar, zurna
Davul, çala, çala gardaş

Yahyâ’nın suçu, ne idi? (a.s)
Azrailde şeytan idi
Melek dedirtti yâhûdî
Âsî azazile gardaş

Marabadır ölesiye
Sakın deme neden, niye?
Garibanı, kefen diye
Sararlar bir çula, gardaş

Her kelâmı ölçün, biçin
Demeyiniz bana, niçin
Kelleleri almak için
Paltaları yüle gardaş

Vakti merhûn olduğunda
Melekül mevt geldiğinde
Emâneti aldığında
Verilecek selâ gardaş

Söylüyorum, açık, seçik
Benzim soluk, rengim uçuk
Masum, mazlum; eli açık
Her müslümân kula gardaş

Hikmetine bak zemanın
Çevrilen düzen dümenin
Köklü çınarı imânın
Düçar oldu zül’e gardaş

Ensemizde, oturanın
“BELHUM ADALL” hayvanının,
En şerefli insanların
İçindedir, ala gardaş

Hatıraya, anı, dedi
Manâya anlam yükledi
Hakka denilince tekledi
Tarak verdi kele gardaş

Biçârelere, takarak
Kör çırasını yakarak
Haram şimşeği, çakarak
Yönlendirdi, fala gardaş

Mürted iken mümin oldu
Kanâat cevheri soldu
Vefâsızlık; gelip buldu
Beni; bula, bula gardaş

Zulmü, tasarruf sandırıp
Cilâlârla boyandırıp
Yoksulluğa inandırıp
Düşman etti fûl’â gardaş

Korku perdesi gererek
Çağdaşlığı etti direk
Bulaşığını vererek
Dedi; bak dur, hele gardaş

İslâmi düsturdan sapıp
Mozolelerine tapıp
Fötörleri kaşık yapıp
Salladılar bala gardaş

Karanlığa bir mum yakda
Bulacağın her şey Hakk’da
Gönül gözün ile bakda
Derinden incele gardaş

Anakasadan kazığı
Sökmezsen ettin yazığı
Domuz etinden azığı
Katıp, bele dola gardaş

Altındaki kazığı sök
Sana yüz yıl söktürdü kök
Ferâset eleğine dök
İnce, ince ele gardaş

Âdem’in Hawa eşinden
İkiz, ikiz gelişinden
Hâbîlin o, gülüşünden
Kaldı, kala, kala gardaş

Sıratlardan çabuk geçin
Günâhı sileni seçin
Cennetine almak için
İkrâmıdır, şûle! gardaş

Toprağı, kazarak açın
Arkası kesilmez göçün
Ölen anan-baban için
Su diyeni, sula gardaş

Kurban, İsmâil koçuna
Kebap istersin hiçine
Camdan, batırıp içine
Parmağını yala gardaş

Bize, kurşun atanıyla
Vatanımı satanıyla
Düşmanımla yatanıyla
Hepisi kol kola gardaş

İşitmes’olur semi’nin
Gidecek ümmet ceminin
Cennete kalkan geminin
İşte bu iskele gardaş

Beyinleri şarap tası
Hainin bundan, tafrası
Sarıldığı, paçavrası
Sarı, kızıl, şala gardaş

İslâmın başında muzır
İsyânkarlar her an hazır
Bulmak çün İslâmi huzur
Meşrûtiyi sile, gardaş

Helâl tohum saçtın ise
Besmeleyle biçtin ise
Ellâh için içtin ise
Verilmez ki mola gardaş

Havz-ı kevserden içerek
Haktan batılı seçerek
Civcivlikten vazgeçerek
Artık sende, tüle gardaş

Tefekkürde varıl isen
Feyz-i hikmet alır isen
Fırsatını bulur isen
Haini süngüle gardaş

Yüzü bırak in derine
İmânı örtün serine
Münâfığın üzerine
Kapıyı sürgüle gardaş

Mürted balını yemeyi
Bırak, gardaşım demeyi
Sofradayken vur tekmeyi
Yediği kaşküle gardaş.

Sen İslâmi devlet isen
Millet ne istiyor desen
İslâmi bir ülkedeysen
Vur mühürü yıla gardaş

Ensesine çöğtüğünde
Hançerini, soktuğunda
Gırtlağını, sıktığında
Dökülsün, silkele gardaş

Dikti, düşmanı başına
Oturttu mihenk taşına
Aldırma, sahte yaşına
Hepsini fiskele gardaş

Fikrini hikmette yoran
Erenler ceminde duran
Rehber Kur’ân, hedef Turan
Özdeki mesele gardaş

Hesâbı büyük yemînin
Divânı Hakk’ta ceminin
Cennete kalkan geminin
İşte bu iskele gardaş

Basınını basacaktır
Soluğunu kesecektir
Cu Ha. Pa’yı asacaktır
Kaytan bıyık pala, gardaş

Düşmanın, düşmanı yermez
Oğlun, kızın bakar, görmez
Korktuğundan selâm vermez
Emmi, Teyze, Hala gardaş

Beytullâha dön yüzünü
Hak için haykır sözünü
Solucan, filin gözünü
Üfürükle dele gardaş

Terse döndürür dünyâyı
Secdeye iter kayayı
Zamanıdır, çal mâyâyı,
Tutacaktır, göle gardaş

Nasılsınız İSLÂMİ siz?
Eli dili bağlolan biz
Düâ ederiz, çaresiz
Âkıbet hayrola gardaş

Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 14.3.2023 00:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet İslami