Üzerinden kara tren geçmiş çocukluğumu Doğu Ekspresi'ne kurban vermişlerden soracağım gözyaşımın hangi renk, susmuşluğumun hangi dile denk geldiğini...
Uçurumun kenarına itenlerle yükseklik korkusu oluşturanların aynı kaptan yaladıklarına şahit olacak kadar okudum karanlığın kara kaplı kitabını...
Çaresizlik ile çaresenliğimi aynı şiirde tüketecek kadar ye'se kapıldığım demlerin sözcükleri ile karşında olmak vardı şimdi rüzgarın en kesif, çayın en demli, denizin en çılgın zamanında şehrinin...
Görüyorum, yorulmuş bir ıslık havası sinmiş gözlerinin nemine ki hala on sekiz yaşının hırçın güzelliği ile bakıyorsun kalbime hüznü cevher diye yerleştiren sarraf suretinde...
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.