ETKİNLİKLER HAKKINDA BİLGİLENDİRME / ÇALIŞMA TAKVİMİ
Sevgili Üyeler;
Derneğimiz amaçları doğrultusunda, “Roman, Masal, Öykü, Şiir ve Antoloji” kitaplarını çıkarmayı önüne hedef koymuştur. Bu çalışmaları gerçekleştirmek için, öncelikli olarak siz üyelerin ve üye olacakların materyalleri esas alınacaktır. Bu seçkilerde yer almak isteyen arkadaşlarımız, üyelik kayıtlarını yaptırmaları gerekmektedir. Bundan sonraki zaman dilimi içinde, isteyenlerin şiir kitapları yanında, birlikte bir Antolojiyi çıkararak kamuoyu nezdinde, okuyucularla paylaşmak istemektedir. Bu nedenle, arzu eden arkadaşlarımızın, istekleri görüşülüp kendilerine yazılı bilgi olarak sunulacaktır. Terettüte mahal bırakmadan, etkinliklerimiz içinde olmak isteyen arkadaşlarımız, başvuru taleplerini yapmaları gerekmektedir. Yönetim ve Danışma Kurulu işbirliği çerçevesin de, “Şiir Seçkisini” hazırlamak istiyoruz. Bu bağlamda, ister seçkide isterse bağımsız kitap çıkarma düşüncesinde olan arkadaşlarımıza, editörlük dâhil olmak üzere her konuda yardımcı olunacaktır.
Bu amaçla;
A) Şiir Seçkimizi çıkarma hedefimiz, Haziran 2008 sonunu olarak planlamış bulunmaktayız. Bu seçkide üye şairlerimiz yer alacaktır. Seçkiye katılmak isteyen şairler Yönetim Kuruluna başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Çıkaracağımız Seçkide yer almasını istedikleri beş adet şiir, öz geçmişleriyle ve bir adet resim olmak üzere, web adresimize göndermeleri gerekmektedir. Bu şiirler bir ön incelemeden sonra Yayın ve Danışma Kuruluna sunulacaktır. Yayın ve Danışma Kurulu, şiirleri teknik, içerik ve sanatsal yönden inceleyerek seçkide yer alması gereken şiirleri kararlaştıracaktır. Bunu yapmakta amacımız, tüm edebiyat dünyasının kabul edebileceği yapıtların seçkide yer almasını sağlamaktır. Bu çalışmamamız ses getirecek, aynı zamanda çıkarılacak eser başucu kitabı olabilecek ölçüleri taşımış olacaktır.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...