“Bize şarap ve sevgili, size cami kilise. Sizler cenentliksiniz, cehennemliğiz bizlerse. Kader böyleymiş neylersin, kimsenin suçu yok. Kim ne karışır ezel nakkaşının işine? ” -Ömer Hayyam
*-
I.
Ağaçlardaki yaprakları alıp
Yere atmış çöpçüler
Yarın eğitim alıp
Bakteriyolojiden çakacaklar;
Sonbaharda sararmış düşmüş
Yaprakları alıp şehirden
kaçırmaktan gayrı,
yeni kızarmaya başlamış
sarmaşıkları da yolan.
Yanaklarımız kızarıyor mu;
Fark edemeden doğayı,
Gömülürken hisse senetlerine …
Gömülürken hisse senetlerine,
Pi’yi bulmaya alet edinilen
Bir borsa’da olmayacaktır –
O da başka,
Bu sefer başka ama;
Bağlantılar önemlidir sayılardan önce, sonuçta
- Cohen’in tavırlarında, olur a (!)
Çünkü bir Atatürk,
kolay olmaz.
Neden yaprakları alıp
Aniden kaçırıyorlar
Karga.. sabahı idil-erken’
-ken?
Bu çöpçüler
Hala mı bazı subaylar
eve dönünce, eş döven?
Bir kere gidip
Arabadan teyp mi çaldı
Cam kırıp;
Ya da otoyolda mı yalan yanlış sollama?
Bir kere verirsin cezasını, ama tam;
A, tüm ya yarım ne kazanırsın şişe şehir dışına çıkartmakla?
Yok, amaç gene belli;
Külahıma anlat,
80%’si içkiden gidiyormuş arabada –
Denilenlerin tarafımca ama yukarıda ışığında!
Çünkü önceden yanlış önlemler ürettiğin
Bir gelişmeye, gene yanlış
Nirengileri kullanmak niye,
Düzeltmek için kör yanılgamaları?
Düzeltilemez, bir yanlış diğer
Hemtarz yanlışını götürü,
Geriye kalmaz sen de.
Alt dudağı aşağı düşmüş
Ama tepkide değil üst dudağı büst buna, bile!
Üst dudak sabit, kararlı değil ne var ki.
Ya da yanlışlarında kararlı, pek bir eblekçe.
Hiperhin olduğu sanılır;
Kendisi için öngörü tabi edili, kendisince..
Ve bunu dışa ifadeleriyle yanılsamasıyla;
Aydınlara yanlış intibasını bunun
Verebileceğini de ah, sanır …
‘Başka inek bakışlarda mı yok kendi öküzlüklerinde,
Alt dudakları düşmüş
Ve üst dudakları da,
şaşıramamış –olan- buna’?
Genel geçer olduğu her
Bir kötü cins olan ‘ne var ki saf muamma’
Canım Türkiye’mde bile,
Tabi var.
۞ , Düz evrende çarklar işliyor
Hareketsiz, dişliler.. fır dönerken;
Ama dümdüz için, sarf,
Şüphesiz, çarklar dönüyor:
Dişlilerse dönmüyor;
Var korku onlar için, onlara umut yokken.
Yani ¶ aydınlatıyor;
Oh, Denizfeneri!
Her bir tarz içinde,
Dönük ama sola;
Altı, altı, üç ve üç artı üç …
“private eye” ‘n a “perfect circle”;
A golden ratio, [#pi ], as holy.
II.
Yabancı müzikle çıkıyor tesettürlü
Model-hesap haspaları -
Ekonomik bir mutluluk geleceğinin,
Onların ruhları, dışa vurumları
- mutlu, ılıman; nem dolusu!
Akılları bağlı başları gibi aynı!
Sersemler! Ve kahpe.. felek,
Görünebilir de, Tanrı’ya sırt dönenler!
Ben o müziği duydum
ve soyundum.
(Kazak giyebildiğin soğuktan daha çok,
Fazla sıcakta terlemeyi hiç sevmem;
Bu yüzden spor yapmalı ve zinde kalmalı –
“Ben sporcunun zeki, çevik ve
ayni zamanda ahlaklisini severim', **
daa.. bazı başkaları da az futbol oynamış ya;
*** ltüm aik, az daha oynasa belki olur idi,
ter atıp rahatlayamamış fazla,
bence yeltenmeye kalkma düzene fazla
- En azından yürüyüş,
Akıl, baş da kaybetmemek için, şuur)
Farklı bir holigan, arkasına dönebilir
(parası sonradan ve ‘zorunlu ufalanılmış, terkedilmiş’,
ayakkabı boyacısı çocuğu-olası-ama ütücü gibi değildir)
Kitle güruhla yüz yüze, stadyuma
Ve arkasını gösterir -Bush yerleştirildiği, karalere…
görmez- bilmez aymazlık-bilinçli sıkıştığı umarsızlığı!
- Bakış yönü olan yüze, sahaya, az öncesinde.
Aşık olan aşıktır,
Sevgi bilen, sevgi yüceltir!
Yoz; sense ah, ılıman!
(kanıksamanın tarifiydi ta seneler öncesinden,
boşveriş, boşvermeden;
şimdi görüyoruz ortalıkta anlamlı yaygarasını,
saçma suratlarda;
antimadde roketleri ihtiyacı sanki,
biraz daha dolaşabilmek için yıkık antik kentler üzerli;
umut için hiç umut yaratılır mı,
varlık boşluktan, ölçeğe sığmazken değerleri kainatın?)
Öğrenmen gereken çok şey var, çok daha!
Orman ve ağaç
Soyundurur..
Dudak dudağa ki yanak yanağa
Yanak yanağa ki …
Veya,
Daha hep içe enjekte olmaya! !
Hep bir ivme, gibi;
Soğuk soluk dağ
Da ve açan bizleri çiçekler tıpkı.
Belli istedikleri:
Her şey ılıman olsun.
Belki öğlen on iki, yazın.
Güneş mi ha içini ısıtsın?
Tek ki, molla, orta yerde,
İçi sıcak,
Kalsın rehavet.
İçki yok, soyunmak,
Sevişmek uluorta bazen yok, her daim paylaşmak!
Yok da, yok.
Çünkü gitmez, gidemez,
Bilerek belki bazen; bile ama ilerleyemez
Bilmez ilerlemek.
Kuşku değil,
Korkmak ve yenememek korkusunu;
Cesaret almayı ele, bilemez! !
Artık, kapalı fikirlilik girdi çağımızda çıkmaza,
Hem de kendi eliyle kestiği dalda;
Çağdaşa –onun- çıkışı yok, belli oldu (
farkındalık!
dışkı gibi, gübre
ama hiç değilse hayat verebilseydi -
kendini kurtarmak için, kendisini,
benden umut olmayacak ona çünkü
- Bu –kelt şafağı) olmayan; *
Keşke toprağa.
Ama o ölü soluğun
Vitamin kötücül bakterileri
bir de ılıman;
asla ama enerji değil, kodaman.
(Bebesi kodaman, ulema bebesi hutbeleri) ****
Debelenemez,
Geçinir gider, ılıman;
Yasak üstüne yasak, diğer yandan, diğer tarafa.
Eksi kutupta bir sıra dışı holigan
Sancak dikmeli sinek uçuşturan öbeğe –
yoksa başkaları gelecek
ölü sinekleri yemeye
- kocaman, kocaman! !
`,,,`,`, Artçı şoklar ceplerinde,
Az beklemede –
yine de, başları açık; molla olması gerekliler
‘deyse sarık yok- yakında kavuşacaklar.
Çünkü bir yolda gidiyor, ter atanlar `,,,`,`,
Savunan ise fakat, sıkma baş Emre Kongar’ca,
bir de içki yürürlük kaldırım yeltenenler.
(Fiyonk, yeni doğmuş bebeğe;
Değil bir avuç paçavra beze, akıl almayan)
Mehter gibi iki geri, hızlı-geri bile değil!
Durmazlar bile damızlıklar; tamamen aksi, geri giderler!
Alt dudağı sarkıyor, patlıcan-pörtlemişi-moru –
mor bile bazenleri coşkunken hem oldukça
- Yorgunluktan mı?
Yorgunluk ne, bilirler mi?
Rahatken o diğer ruh, ruh huzur içindeyken
Ve bir yandan da durmak ne bilmez iken?
- vermiş güzel ama şemal, ilikli yakası kravatlı da. (!)
Dubai ikiz gökdelenlerine terfi etti,
Çıkardı Pakistan peştamal.
Tutuklayın tüm şairleri, edebiyatçı ve ressamları
Ve müzik yapan müzisyenleri, kaldı! ! !
Doludur, dopdolu,
Yapıcı cesaretin temeli duygular ile
Ve ince zekasını buna aklı fikriyle yöneltmekle;
Evrenin olmayan dışı
Ve içi evrenin!
(yılbaşı geliyor, gene yılbaşı;
ışıltılı çam ağacı dikecek Anadolu’dan kah Fin, kafalara Noel Baba yeniden!
Ren geyiklerinde ise, nal)
Ve hatta
Denge olsaydı kuşkusuz, yanlış etki ile duyulan buna tepki;
Ait oluşu kısa erim zihinler’in, ‘sırf ancak’, duaya …
Varoluş kılamazdı kıyıp gözyaşına, sizi;
Sunmak, ortaya çıkacakları şuraya …
Yin ve Yang çıkmazdı ortaya baki! !
-*
“Ekmek yemelisin Enkidu/ Çünkü yaşamak için gereklidir bu/ Bira iç/ Memlekette adettir bu/ Enkidu da yemek yedi/ Doyuncaya kadar/ Ve bira içti/ Yedi büyük bardak/ Rahatladı/ Ve hoşlandı/ Ve bir sevinç kapladı ki içini/ Yüzü/ Aydınlandı”- Gılgamış Destanı’ndan …
a bölümü açıklama:
3 aralık 2005 Nihat Genç konuşması üzerine …
İdil: cenentin kapısı, ide, ya da kısa pastoral yazı
Çift tırnak içleri alıntı
1. Haspa: paspal zıttı
2. ayaş ve yöresinde anneler çocuklarına yemek (oğlum yesene yemeğini!) sebebiye kızdıklarında şöyle bir şey söylerler: haspanın pekini ye emi!
anlamı hala bir muammadır benim için..
(kadinlara takilmak icin kullanilan bir unlem. hafif mesrep ya da.. olarak nitelendirilebilir ama saka yolludur.) eksisozluk
-
B bölümü:
* eski bir şiir adı alıntısı (W.Butler Yeats)
** bir Atatürk sözü
*** Tüm Laik (kendi açımdan, yanlış anlaşılmaya yer vermemesi açısından; zaten bu olgu “tüm”olmaz, aynı “umut” gibi. Çünkü zaten vardır. Ama şiir içinde bir konuyu netleştirmek için, güçlendirme amaçlı kullandığım için öyle kullanmak zorundaydım)
**** eski bir türetme (orta okulda lakaplar koyup komik şiirler yazarken türetilen –u. Bebeleri. Yani yeni bir türetme değil. Her çağda var.)
Başlangıç ve sonlanış lafları, Milliyet Pazar ekinde rastladığım iki yazıydı, konulara anlamı babından, olaylara, gelişmelere daha açıklık getirme anlamından… (27 Kasım ’05)
Sevgiler herkese dostlar
3.12. 06’ya doğru
Bir link: http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/index.php? kategori_id=4&soru_id=1685
Akın AkçaKayıt Tarihi : 3.12.2005 06:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sevgiler sn. Çınar
Nihat Genç konuşurken dışarıdan arabalar geçiyordu, dikkat ettin mi:onun bedeni farklıydı önceki hallerine bağlı ama eşzamandı, bu gözle objektif izlendiğini yakında bilecektir, işler ciddileşmese de..
yapraklar meselesi, i mean:)
askere gittiğinde, yaprakları ağaçlardan sökenleri hatırlar ve buna duruş sergiler
bi tanesin. çok sağol Naime abla
Düşen sonbahar yapraklarıyla birlikte yitirdiklerimizi çığlıklarla anlatışına ve 'bana ne sizin hisse senetlerinizden!' diye bağırarak insanları farkındalığa davet edişine de...
Bütün yollar Ying ve Yang'a çıkıyor!...
Sevgilerimle Akın:))))
TÜM YORUMLAR (4)