Ecel ne kadar yaşlandığımızı hatırlamış olmalı,
Bir anda ölüm dayandı kapımıza
Uzun istirahat münasip görüldü demek ki;
Cömert yüreğimize
Minnettarlıkla bağlılığın bedeli,
Hazinemi özgürlüğüme bağışladım,
Çocuklarıma sunmak için.
Karşılık beklemeden,
Maddi zenginlik gibi
Bir kusur işlemedim hayatta,
En çok buna seviniyorum,
İhtiyacım kadarını aldım,
İhtiyacım olmayanı verdim
İstemeyerek bulaştım kasvetli işlere,
Dönek iyiliklere parlaklık katmak gibi
Bir cila yapmadım kendime,
Yine de bahtı mı çok sevdim.
Kimseyi teslim almak için bir çabaya gitmedim,
Yalnız teslim almak isteyenlere hep direndim.
Hayat bir gözlemdi bana,
Yeryüzü tanıklığı yaptım,
İnsanın iki yüzlü resimlerini çektim,
Dünyanın ve insanlığın öteki yüzüne göstereceğim.
Hiçbir tehdidi umursamadım,
Dalkavukluk etmedim,
Dalkavukluk edenlerden çok çektim.
Yaratan bilir
Boğazıma düğümlenen duygularımı,
Örgütlü insafsızlığa
Tek başıma güç yetiremedim,
En azından yenilmedim, dik durabildim.
Gırtlağımın zayıf sesleridir şimdi çıkan,
Kendini mühim sayıp başkalarının alnının terini,
Boğazına zırh geçirerek içenler gibi olmadım.
Akarken çok doldurmak isteyen
Adamlardan nefret ettim,
Dürüst sular
Çamura yatan adamlar için akıyordu,
Birinin diğerine üstünlüğünü
Koruma altına alanlar bön bön bakıyordu.
Ölümsüz sandıkları putları tanrılaştırdılar,
Hakları olmadıkları servetleri
Ceplerine ve midelerine indiren,
Kaldırabiliyordu mideleri
Başkalarının tabağından çalmayı
Ne işbirlikçi fahişelerin gözyaşlarına,
Ne de bir köpeğin uykusuna asla güvenmem.
Dostların kötü gün sözlerine karnım tok,
Çünkü dostum kalmadı
Aklım bir savaş meydanı,
Kafamda işaretlediğim kırmızı çarpıları,
Birbirine değdirmemeye çabalıyorum,
Bu savaşı ben çıkarmadım.
İnsanın ihtiyacı olduğunda
Yanında bir dost bulamıyorsa,
Geniş zamanların dostuna ne gerek var?
İyilik için gelmiştik dünyaya,
İyilik yapmamıza izin verilmediği gibi,
Bize yapılan kötülüklerle ömrümüzü törpüledik
Gözlerim su sızdırıyor artık,
İçime ağlamaktan sıkıldım,
Bu kusurumu örtmek için
Kirpiklerim yeterli gelmiyor.
Kim dostum dediği birinden aldığı darbeleri,
Mezarına taşımadan ölüyor ki!
Batan güneşe her kapı kapanır.
İnsanın yücelmiş hali,
Yıkılmış halini asla düşünmez,
Düşünse bile tahammül edemez.
Cömertliğin gözleri olsaydı,
Meteliğe kurşunu en başında atardı,
Asaleti yüzünden sefalete düşünce insan,
Ayıkla pirincin taşını şimdi.
Başımız yerinde,
Başımızın üstünde yeri olanlar,
Bizim başımıza bela olma seferinde
Ömrümün heykeli,
Etik bir liyakatti
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 31.7.2016 23:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!