Risale-i Montauk: Uyanışın Sahili
Şafak, göğün damarlarında ince bir nur gibi akarken,
Joel’in uykudan silkinişi,
yalnızca bedenin değil,
ruhunun da uyanışıdır.
Soğuk mavinin sessizliği,
insana kendi unutuluşunu hatırlatır:
Bir vakit kaybolmuş,
kendi gönül defterinden düşmüş isimler gibi.
Joel, akl-ı maaş ile bakar—
“Montauk’a gitmek niye?”
der zihni.
Ama akl-ı maâd,
çoktan karar vermiştir:
Görünmeyen bir zikir,
görünmeyen bir işaret
onu Ezel sahiline çağırır.
Montauk…
Sıradan bir tren durağı değildir.
O, kaderin kıyısıdır.
İnsanın kendi hafızasına,
unutulmuş aşkların gizine açılan bir sahil.
Joel’in adımlarını çeken,
sadece bir tesadüf değildir;
bu, içteki ezelî hatıranın çağrısıdır.
“Evet, ben seni tanıyordum”
diyen hatıralar,
henüz yeniden doğmadan önce
sahilde buluşmayı yazmışlardı.
Şafak, soğuk mavi…
Bir yandan gafletin donukluğu,
bir yandan hakikatin titreyişi.
Joel, farkında olmadan,
kendi kalbinin kıblesine dönmektedir.
Ve biz biliriz ki—
Her insan, Montauk’unu yaşar.
Her insan, görünmez bir sahile çağrılır.
Bazen bir yüzle,
bazen bir bakışla,
bazen unutulmuş bir rüyanın
geceye bıraktığı buhurla.
Joel’in yolculuğu,
bizim yolculuğumuzdur:
Zahir aklın kavrayamadığı,
ama kalbin bildiği dönüş.
Kayıt Tarihi : 19.8.2025 22:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Eternal Sunshine Of The Spotless Mind Sahne 1) Uyanış ve Montauk’a Çekiliş Remiz: Şafak, soğuk mavi. Makam: Hâb-ı gafletten silkiniş. Mana: Joel’in sebepsiz Montauk’a yönelişi “akl-ı maaş”ın (gündelik akıl) anlayamadığı, “akl-ı maâd”ın (dönüş aklı) çağrısıdır. Kaderin rayları görünmez bir zikir gibi onu ilk sese, ilk sahile döndürür: Ezel sahili.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!