“Bir güzelin en iyi frikiği gülerken saklayamadığı gamzeleridir.”
Gamzelerinde kalan sözsüz atlasın çeşnisinde acın hangi çeşitsizliği yok edebilir ki?
*Vedalar tepesi oluşturup içsel vadine gelişimi engelleyeceksen gelme. Vedaları sevmedim senden sonra.
-Kim veda etse benim düşmanımdır. Dünya nüfusu seni saymazsak sıfır. Ha bir de benim gibi hayal kırıklığına uğrayanları sayarsak o kadar. Bu yüzden biz kaç kişiyiz diye sorma.Bütün güzeller öldü sen gidince. Bana güzel kimdir diye soranlara.
-Bir güzel vardı, o da benin güzelimdi.O da güzelce gitti.
-Kimi seviyorsan güzel odur.
Peki aşk merceği sordu neden ayrıldınız.
Dedim ki:
Haramla helali karıştırıyorduk ya da elmas ile elmayı karıştırdık. O elma yerine elmas istedi sanırım.Beni bir el’mas ile sınadı.
Ben de el’ması karıştırdım bir gece. Havva sandım, elma sandım meğer haz elmasıymış geceye sunulan.
Aşk damlası sordu giden ağladı mı? Gözyaşı nedir sence?
Dedim ki:
*Gözyaşı, yaryüzünün yeryüzünde yaşadığı içsel buhurların birbirine karışırken yaşadığı vicdani hava hareketidir.
Gözyaşı, sevenin gözden düşme hamlesidir.Gidişin ıslanmasıdır, vicdanın kendi hesabının kapatmasıdır. Sonsuz sevginin onsuz acıyla kendi kendini bitirişe ıslatmasıdır.
Gözyaşı aşktır. Aşkı damla damla eriyiştir. Bir rahatlanma mecrasıdır. Aşk, bir kopuşsa, kopuşun temizlenmesidir iç sularla.
Aşkın Aşkı:
-Peki şair siz ağladınız mı?
Erkekler ağlamaz dediler,o gidince yalan olduğunu anladım.
Hem erkek, hem şairdim. Benim damlalarım mısralarda bitmedi.
Islattığım vicdanın kurumayan haritasıydın. Bütün maviler onun damlalarıydı. Büyük okyanusu istila eden aslında benim.
Ağladım, dahası her acıda, her vedada, her özlemde, her gördüğümde ağlatıldım.
-Ben ağlamadım sadece gözlerim onun gelişini özlemle ıslattılar.
Benim damlalarım sur oldu vazgeçilmez kale gibi kaldı onun yolunda.
Başka güzellerden korudu benim ağlayışım. Her damlası başkası için ağlamama engeldi.
*Ve Tinsu , sevmenin bir yolunu değil, bin yolunu seçerek çık bahtımın kozmik gizemlerine.Ki ben bulurum seni.
-Yeter ki sevmeyi yol olarak seç.
Sana dedim ki gidersen peri kızımın son hayali; kalırsan salıncağını sallayan göğsündeki hazineyi sunan cennetin ayakları altında olduğu özel bir anne öznesi olursun.
Oysa sen ne yaptın giderek başka hayalleri de kirlettin.Başka umutların dijital versiyonu oldu.İçindekilerin alt yazısını yüzünden okuyorum.
İçimizdeki karanlık kendine bir aralık seçmiş.Hangi aralığın ocağısın.
Hangi yalnızlıkla beni kızartıyorsun.Hangi ocağı sönmüş Mecnun’a tercih ediyorsun.Leyla eteğinde henüz benden dökülmemiş bilişim ışıltıları var. Sanal olandan gerçeğe uzatılan yaşamsalın masalında periliğinin suçu yok.
-Evet,kısa etek hiç giymediğin doğru; ancak uzun eteklerinin etiğindeki dijital düşünlerde neden etiği kızartan rüyalara atıyorsun.
-Dişital kanalımsın, bir ömür seni seyretmeyi seçtim. Sakın vericilerini benden sakındırma Tinsu.Vericilerinden artıyor hayallerim, yarınlarım, bebeklerim, yaşayamadıklarımız.
-Çekim alanındayım antensiz çekiyorsun yüreğimde. Sen gideli hangi güzelin kanalında kalsam da hep hışırtılar vardı. İçimdeki sen cızırtılarından oynanmış ve huzurla yaşanmamış bir sevda filmim yok. Bu yüzden dişital kanalımsın seyrim yürekten. Bu yüzden dijatal platformdan dişital kanalının etik görüntüsünde sensin aşk, sensin bende izlenen.Sensin reytingi hiç bitmeyen. Sensin hep özlediğim, seyrine doyamadığım bilesin Tinsu.
Kayıt Tarihi : 4.12.2011 00:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!