Estağfirullah - Engin Demirci -www.beyaz ...

Estağfirullah okuduklarım saf kal yüreğimdekiler
En deli kurşun ansızın vursa da yüreğimden
Terk etmişse de Mevlana'nın Şems'i gibi
Yollar çıkmaza çıkıyorsa da saklanmadık ki yalnızlığa
Dua ile varmak isteyip de varamıyorsan

O'na ya da öyle sanıyorsan ilahi gerçek
Saf kal dizelerim, ol yine gel, saf kal yüreğim...
Sırf yazılmak için gülmedik
Ölüm diye asılı kaldım bir ipin ucunda
Zira O'nu yazdım, iki söz yazdımsa
Mecnun hislerimi nasıl okumalı?
Dünya tüm ihtişamıyla üzerine üzerine raks ediyorsa da yalnızlığın.

Görünmeyene değil görünene hayret
Görünmeyenlere değil daha çok değer veriyorsa da
Her geçen gün ötekileştirme mızrabıyla çizgimiz
Ölüm, aşk, artıyorsa da yaban olmadım hissizliğin seyrinde

Vitrinde manken olmadım, tevhide gider imanım,
Boynu bükük duyguların şanı çilekar yolculuktur.
Bana dargın kalanlara sarılmadım,
Yorulup kendimi geceye atıyorum.
Tatlı yataklarına inanmadım gecelerin
Şeriatına hayatın imanım tamdır.
Ne sual sorarım, ne cevap ararım,
İftira atlayıvermiş bağrına insanların
Öylece oturmuş deve güreşini seyreder olmuş yürekler

Değer yargıları değişip yüreğinden taşra düştüm.
Allanıp pullanıp raflarda yer alıyorsa da kimlikler,
Anlamaktır, dil konuşur yürek susarsa
Anlamaktır zamanın anahtarı içmişse bir hakikati
Anılar maziye açılan bir kapıysa, hürmetle kabul edilir
Hakikat yolcusu, ya da ölmüş bende dinlenmeyenler
Başlamalı insanoğlu hangisine dokunabiliyorsa.
Kör aklımın sultanı bilsin, ellerim kalkarken dua'ya
Söyle bana ey can! Gizli bahçemde çiçekler mi açmış benden habersiz?

Saf kal, saf kal yüreğim taşa tohumunu ektim sevginin
Sufi yanlarımla deliliğe götür beni,
Ne kadar gerçekse o kadar gayb'dır garipliğim
Çoban yüreğimde sürdürdüğüm sıradışı duygularla

Derken... Hikmeti farkedemeyenlerden de değilim.
Lafzın yürekleri benmerkezli, ağlayan farklı,
Alkışı daha farklı sen halinde nefeslenirken
Miski ten'e sürmedi dualarım, gülün hicranıyla

Tüketemeyeceksiniz o ruhsuz bedenlerinizle
Bitişik düş yakama düş/tü, düşlemeden,
Adem olmak zor, enginler ne siyah ne karadır.

Bedenimi ey anlamsız mutsuzluklar yiyemeyeceksiniz.
Yorgunum dualaştıkça, mahzun kalmış yanıma,

Bu yanık üç beş fikir gözyaşıyla ıslattıklarım
Heceler anlam buluyorsa sessiz kalan imandandır.
Koklayamayacaksınız, adımlarım hızlanıyor.
Ölümle ruhumun en derinliklerine, nefes nefese kalıyorum.
Enaniyetin muhatabı uğruna zamana duygumun icmali
Kabus yaşayanlara inat, hüzünkar olur dua'larım.
Zorla çalmayacağım en girilmemiş kapılarını sevgilerin
Dertli sen misin? Yoksa benlikteki sorular mı kendine

İstemeyeceğim uykuya doymamış kullanılmış sevgi sözcüklerini

Terk edeceğim hızlıca isyan tüten, küfür doğuran cümlelerimi
Ne diyeyim yar! Uyuyakalmışım bu hayatta
Elbette uyanacağım bir gün
Son kapıda uyanışa mahkum yüreğim,
İçimde kal, saf kal, ben kal yüreğim
İkrar-ı ezelde mezar denen bir yatakta,
Yalnız mı kaldım delice koşmalara

Seninle o kadar hızlı ki hayat; bu yalnızlıkla büyüyeceğim
Kokusu sarıyor ölümün, saf kal yüreğim
Sitem etmek için hayat toprak bile dökecek üstüme
Bu saflıkla O'na gideceğim, birer birer kan kokusu
Sitem etmek için kucaklayacak mezar beni de

O'na ruhumu gölgelere inat, temiz teslim edeceğim

Ey Yusufi bir düş, güzel gözlü hayat,
Bir düşle sevdiğim yar, beni kefene sarılı bırak..

y.e.d...02:23...