Eşsiz Bir Tohumsun Yüreğimde

Selahattin Yetgin
1613

ŞİİR


34

TAKİPÇİ

Eşsiz Bir Tohumsun Yüreğimde

Nefesinin dalgalarıyla salınan bir aşk gemisiyim ülkende
Senin sesinle günlere uyanmak ölümsüzlüktür şu bedende
Yüreğimin güvertesinden el salladıkça yaşanası gözlerine
Kavuşma mevsimlerine de ulaşırız nasılsa bir gün seninle

Gülümsemeye boş verdiğimiz tarumar anların güvertesinden el salladıkça hüzne, bir bıçak sokulur can evimize. Kapıdan giren hazin yelle, gönlümüzün saklısındaki biçare küskünlüklerle ve paçamızdaki sıkıntılarla döneriz kendimize. Biliriz ki, hep haklıdır hak, çağrılara bunun için kayıtsız kalır aşk. Güneşte kavrulur onulmaz leke, göğüste ağrılı beste ve yürekte biçimlenir durmadan yaman bir öfke. Dal gövdeye, gövde kendine sarılınca anlam arar sevda kendi dirimselliğine.

Bütünden koparılan parçalar eksik bir tabaktaki suya bandırıldıkça doyumsuz sarılışların çentikleri atılır hoyratça takvimlere. Aşktır her çanakta bizi bekleyen, alternatif lezzetlerin dimağından süzülen sevdayla. Yoksul sevinçlerin anlam sofralarında kaşık ballarız bunun için her öğün yaşamaya. Kanlı yutkunuşların sabrıyla gezegenimizi arar, geçici sarılışların yataklarında bedenimizi aklarız. Yanar durmadan bir fitil, aldanışımızı gördükçe patlarız, kendi içimizdeki infilaklarla yüreğimizdeki bekleyişleri sözlerimizde saklarız.

Yastık teni bekledikçe sızımın katmanlarından rüzgâr değer göğsüme. Bulutlar yürür güzümden, sırnaşık bir sorguyla paralar içimi aşk ve kokun gelip yerleşir tütüne. Uzak şehirler geçer gözlerimin haritasından, gül bakışların mıh gibi çöreklenirken hasretime. Uzar gecem, yanar göğsümde ismini çağrıştıran nurlu hecen, harlanır gökyüzü, dağılır bulutlar ben seni düşünürken. Sesine uzanır kulağım, sen olurum, bitmesini dilemediğim bir aşkla, sana, sana sokulurum.

Yokluğuna sorduğum bütün sorulardan bir bakışla sıyrılıyorsun, salınarak geçerken ruhumdan, sen yağmur tanelerince içime düşüyorsun. Kırık bir içlenişle hüzzamı fısıldıyor Ekim yorgun gönlüme, dallarda tomurcuk aşkı uğurluyor, üşüyor mevsimler bak sensiz, avuçlarıma şiirler dökülüyor. Yanaklarımda ellerin, dudaklarımda nemin dolaşırken gül sancılı bir kederle içleniyor. Sensiz koynuna sokuluyorum gecenin, demir alıyor gemilerim sığ denizlerinden ve her düşünüş yine beni sana döndürüyor.

Bardaktan neşene karışan her yudumda özlemin sarhoşluğuyla buluşurdun. Aynı gecenin saklısında yıldızlara bakarken ben, sen yaylı yataklarda kahkahanın şuh yankılarıyla gerçeğini avuturdun. Güne gözlerini açamadan, güneş dolardı çırılçıplak bedenine. Dağılmış bir odada yaşadıklarını gizleyecek bahane arardın. Gözlerimdeki sorgulara aldırmaz, yüreğimdeki kanamaları anlamaz, sevdanın yanık kozasıyla o gün beni tanımazdın.

Yorgun bulutlar biriktirdim gidişinin ardından, sen ardındaki kocaman şehirde bir önceki geceden kalmış hesapları kapatırken. Sürgülü birikintileri saklarken kara bulutlar, birikmiş tutkuların ıslak yapraklarını avuçluyordun, dudakların bir mengene misali kavrarken anı. Ben esen rüzgâra buruk bir şiirin sözleriyle fısıltılı içlenişler yapıyordum. Kanlı bir mendile sıvardın içindeki hicranlı haykırışlarını. Gece eş zamanlı bir kandildi, avuçlarındaki yokluğun bariz bir gerçeğin düşlerle silinmiş kahır mektubuydu.

Geriye dönüşümlü dileklerin fısıltılarını merak edince yüreğimiz, aynı tepsilerden dudaklarımıza bıraktığımız bayram mutluluklarıdır tadına doyamadığımız yaşam seçeneklerimiz. Sessiz ayinlere benzettikçe sevdayı, kaybolan çığlıklarla tamamlanmayı bekler selamlaşmalarımız. Duruşumuzda isyan demlenirken kaşıkta birikir özlem, yaşamak türkülü bir halaydır gülüm, çoğaldıkça bizi bize bırakan.

Bir ağrılı göğüsle kalınca kendimle, öfkemin tetikleri düştü yaşanmamış, dibinde tortular biriken gövdemin en can alıcı yerlerine. Korkulu bekleyişlerin kırmızı yanaklarıyla söyleyecek sözlerin vardı belki de. Telaşlı vedaları sindirememiştin kendine ve kırık bir el sallayışla kapıları açtın gerçeğine. Uçuklar beliren dudaklarıma öpücüğün dokunmadan, ağrılı yüreğimi ellerinle okşamadan, cevapsız sorularıma yanıt bulamadan her gün bir bitişin, her bitişte yeniden dirilişin öyküsü olurduk farkında olmadan. Hep aynı kefelerde tartılan, aynı pazarlarda kendine şefkat arayan ve her gün aynı sularla aklanan bir yaşamın kahramanlarıydık.

Bir veda şarkısının sözleriydi kimi, isminden süzülen kelimeler. Ağrımın mekânlarında sensizliği kutlarken uğrağımda bıraktım son kez hüzün izmaritlerini. Dalımdaki yapraklar ve gölgeli ağaçlarla dertleşmelerim de bitecektir nasılsa. Senli limanlara yeni gemiler yanaşacak, hayali yolculuklarda adını başkaları anacak ve her masal bir gün anlamsız sonlarla noktalanacak. Ve sonra, sana biriken sözlerimi özleyeceksin terini rüzgâra serince, parmakların dolaşacak bilinmezliklere. Göğsünün mehtabına arada bir hüzün çöreklenecek, düşecek gözlerin yeniden hayatın filmine. Adım adım unutuluşa yol alan bir gemiye binecek uzaklaşacaksın şiir ülkemden kim bilir bir gün sen de.

Öfkeli ırmakların gece geçişlerine ismimi mırıldandıkça, sessizliğin kırık dallarını yoklayacak ellerin. Gözlerimdeki huzursuz limanlara bu gece sevda gemilerim gelmeyecek. Bu gece verilmiş sözlerin bütün kilitlerini açsın korsanlar, ganimetlerini pay etsinler tuzlu ve terli yataklarda. Bu gece yorgun bir adam dalarken uykulara, anımsadıkça seni kahırlar yanacak çürümüş bağrında. Sular yine çağlayacak ve sen benim denizlerimde ne kadar kürek çeksen de ulaşamayacaksın bu mağrur aşk adamına.

Selahattin Yetgin
Kayıt Tarihi : 12.10.2008 12:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehtap Altan
    Mehtap Altan

    Öfkeli ırmakların gece geçişlerine ismimi mırıldandıkça, sessizliğin kırık dallarını yoklayacak ellerin. Gözlerimdeki huzursuz limanlara bu gece sevda gemilerim gelmeyecek.

    VE GELMEYEN GEMİLERİN GELMEYECEK SEVDASINDA KALACAK İPİ ÇEKİLEN DÜŞLERİM...

    YANAN GEMİLERİN MAVİ SULARINDA AĞLAYACAK İÇİMDEKİ KIZ....

    ZAMAN GİZEME TESLİM...

    TEBRİKLER ŞAİR....

    Cevap Yaz
  • İlknur Tavasav
    İlknur Tavasav


    Nefesinin dalgalarıyla salınan bir aşk gemisiyim ülkende
    Senin sesinle günlere uyanmak ölümsüzlüktür şu bedende
    Yüreğimin güvertesinden el salladıkça yaşanası gözlerine
    Kavuşma mevsimlerine de ulaşırız nasılsa bir gün seninle
    üstad:epeydir denememi yoktu?yada gruplardamı paylaşmadınız yada benmi gözden kaçırmışım...özlemişşim yazılarınızı okumayı...tam puanım panonuzdadır...saygıyla...*****ilknur*

    Cevap Yaz
  • Rengin Alacaatlı
    Rengin Alacaatlı

    Nefesinin dalgalarıyla salınan bir aşk gemisiyim ülkende
    Senin sesinle günlere uyanmak ölümsüzlüktür şu bedende
    Yüreğimin güvertesinden el salladıkça yaşanası gözlerine
    Kavuşma mevsimlerine de ulaşırız nasılsa bir gün seninle
    ./
    Her günümüze başladığımız beste ile uyanırız sabahlara gecenin nemini sıyırıp yüreğimizden. Oysa kırgınlıklarımız, uykusuz tasalarımız, dolup boşalan sorularımız ile yangındır gecemiz. Sitem içe işleyen ırmak misali akacaktır kalemimizden.
    ./
    Öfkeli ırmakların gece geçişlerine ismimi mırıldandıkça, sessizliğin kırık dallarını yoklayacak ellerin. Gözlerimdeki huzursuz limanlara bu gece sevda gemilerim gelmeyecek. Bu gece verilmiş sözlerin bütün kilitlerini açsın korsanlar, ganimetlerini pay etsinler tuzlu ve terli yataklarda. Bu gece yorgun bir adam dalarken uykulara, anımsadıkça seni kahırlar yanacak çürümüş bağrında. Sular yine çağlayacak ve sen benim denizlerimde ne kadar kürek çeksen de ulaşamayacaksın bu mağrur aşk adamına.
    ./
    Gerçeğin inkar edilemez yüzüyle tanışmaya karar verdikçe ertelenmiş vedaların hükmü esecektir denizlerden. Kıyıdan el sallayan buruk bir yürek bakakalacaktır giden geminin arkasından. Pişmanlık kumlarına gömülen ayaklar çaresizce sürüklenecektir dönüş yollarına kanlı topuklarıyla.
    ./
    Selahattin beyin denemelerindeki eşşiz tadı özlemişim. Sevda resitalinde başdöndürücü imgeler ile dolu dolu bir seslenişin lezzetiyle ayrılıyorum sayfanızdan. Sevgi ve saygımla...

    Cevap Yaz
  • Fatma Hatun Esen
    Fatma Hatun Esen

    SANKİ BİRYERLERDE BİR ÜLKE VAR ORDA DÜŞSEL, KAHRAMANLAR VAR VE SİZ SÜREKLİ ONLARI ANLATIYORSUNUZ BİZE
    TEŞEKKÜRLE BEĞENİYLE SAYGIYLA FATMA HATUN ESEN

    Cevap Yaz
  • Ebru Ertaş
    Ebru Ertaş

    Gülümsemeye boş verdiğimiz tarumar anların güvertesinden el salladıkça hüzne, bir bıçak sokulur can evimize. Kapıdan giren hazin yelle, gönlümüzün saklısındaki biçare küskünlüklerle ve paçamızdaki sıkıntılarla döneriz kendimize.

    mağrur bir aşk adamı...

    kelimeler her zamanki gibi yerli yerinde..cümleler anlam bulmuş dizelerinizde...

    çok çok güzeldi her zamanki gibi...işte benim şairim..tebrikler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Selahattin Yetgin