mezarıma
salyangoz suçlarını koy
tutuşmak istiyorum
topraklanmış sedeften
uzanmak
önceye ve sonraya
Alsancak garı'na devrildiler
Gece garın saati bela çiçeği
Hiçbir şeyin farkında değildiler
Kalleş bir titreme aldı erkeği
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
Çantasını karısı taşıyordu
Devamını Oku
Gece garın saati bela çiçeği
Hiçbir şeyin farkında değildiler
Kalleş bir titreme aldı erkeği
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
Çantasını karısı taşıyordu
Güzel...
Sevgili Nilgün, tek kelimeyle haklısın... 'Unutmak' sözü çıktı bile şiirden. Teşekkürler:)
Salyangoz suçunun herhalde en ilginç yanı izinin kolayca sürülebilir olmasıdır.
Mezara konulması bekleniyor, emir ya da rica yollu.
Fakat işte tam da bu, arkasında iz bırakma özelliğinden ötürü örtülmesi istenmediği anlamına gelmez mi esasında?
O halde unutmak istiyorum ifadesi ya kasten içten değil, ya da şiirin kendisiyle düştüğü bir uyumsuzluk.
'topraklanmış sedeften uzanmak önceye ve sonraya' unutmak ve/veya unutulmak olgusunun tam bir reddi. Sürgit bir varoluş arzusu.
Mezarın sedefliği ölüden geldiğine göre, imge ölüyü yüceltmemizi öğütlüyor ve yokoluş yasalarının gelip sedefi bulmasının, topraklayarak gözlerden saklamasının içimizi burkacağını iyi biliyor.
Salyongoz suçunun karşı yana değil de bize aitliğini vurgulamasını, böylece geçip giden (aşk yerine) bütün bir hayatı onurlandırmasını,
dolayısıyla
unutmak ibaresinden kurtulmasını dilerdim şiirden.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta