Eşruhun Eşeğine Binen Günahkar ...

Soru İminde Yanıtsız Güleçler-1
Soruya sorayım sorsun meramızı
Cevaba gerek kalmasın sen bakarken
Sen içimde akarken
Bu yırtıcık bülbülün gagasında taşınsın gülün
Ki ben dipsiz ayrılığın kuyusunda Yusuf olarak
Poetik hasretler besledim dizelerine, dizlerinin dibine

Eşruhun yalınç yatağında ürüşme -2

Çözülecek buzların varmış koynunda
Mecbur bir şeydi yaşadığım
Şiiri kıskandıran bir geceydi
Alt dizeyle üst dizenin zevk arınmasıydı
Şiir gibiydi yıldızlar bile kıskandı
Eşruhun yalınç yatağında ödünç yaşamalardı
Biraz biraz azizil’den zil çalmaktı
Ama günahı çoktu sevgilim

Çırpınış kendine çırpı toplarken ağalık yaptığım sensizlikte-3

Bekleyişin çırpınış demindeyim
zaman sonsuzluk ve sensizlik kıskacında
Kıskanmayı erkene al
Saatimi çaldı güzeller
Şaşırma
Bağırma
Kim bu kap ve kaçın perisi
İçimdeki seni öldürmedi gerçek
Dudak uçlarının ölçüsünü almak istedi bir peri
Masalıma kadar dokundu
Düşün sevgilim ben bir erkeğim
Örseleniyor hazlarımın son harfi
Elimden,dilimden iş gelmezse de
Yaşanıyor bir şeylerin çok şeyi

Havva değilsin ki havanı atasın be kadın!

Adem gibi arıyorum seni cennetimde
Yasaklı meyve yerine pasaklı bir güzeli yedim diye
Attın beni cennetinden
Şimdi elma dersem de gelmezsin
Oysa ben oralıyım yani senli
Meğer huriliğin yaşıyor bende
Ölümsüz sevdanın betiklerindeyim
Gelmesen de olur
Ama sen yine de gel
Sevmeye
Beni sevmeye
Yeniden sevmeye