Eşrefoğlu Rûmî (GÜLCE –BAHÇE)
Tanış olduk aşk ile
Bağrımız taşa geldi.
Gönül huşa gelince,
Bendini aşa geldi.
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Sayın Öcal,
bilgi birikimi, duygu ve emekle harmanlanmış enfes bir şiir okuttunuz. Teşşekkürlerimle saygılar...
EMEĞİNE SAĞLIK OSMAN HOCAM UNUTULMUŞ DEĞERLERİ GÜN İŞIĞINA ÇIKARMAK ADINA GELECEK KUŞAKLARA ŞİİR TADINDA HATIRLATMAK GÜZEL .SAYGILARIMLA KUTLUYORUM
MEHMET KINDAP
Begegeniyle okudum tebrikler
Bu seri, gülce çalışmalarının gerçek bir emek ve bilgi ürünü olduğu ilk dizeden son dizeye öylesine gösteriyor ki kendisini.
Kutluyorum sayın Osman Öcal...
Yürek dizelerinizi ve harika çalışmanızı canı gönülden kutlarım. Emeğinize sağlık sayın dost.
Ne diyeyim abim Rabbim hayırlı sağlıklı uzun ömürler versim gıpta ile okudum tebrikler
Sayın Öcal,
Bu bahçede her şey olmalı.
Gecenin bu saatinde 'BAHÇE' nazım türünü birkaç defa bakmama rağmen kendi boçamda bulamadım. Daha sonra tekrar bakacağım.
Eşrefoğlu Rumî'yi farklı bir tarzda anlatmışsınız.
Yani bir şair hakkında hem güzel bilgiler vereceksin, hem şiir gibi olacak, hem de gerekirse saza-söze uygun olacak.
Kâh dizeler dar boğazlardan geçerken çağlayacak, kâh yatağının genişlediği yerlerde aruz rahatlığında seke seke, yayıla yaıla yoluna devam edecek.
Kimi yerde de aşılmaz vadilerin arsında daracık geçitlerde şelalelere dünüşecek, şakır şakır dökülecek; kimi yerde de oluk oluk hece olacak, fıskıyeler gibi en doruklarada bulacak kendini.
Akıp giden bir ırmak gibi.
Bende daha çok köy kahvelerinde uzun kış gecelerinde ozanların, sazlarıyla çalıp çığırdıkları türküleri, arada anlattıkları masalları, hikayeleri ve hatta ders veren temsilleri hatırlattı bu çalışmanız.
Bir Şaman'ın kopuzuyla çalıp çığırması, destanlar anlatması gibi bir uygulama.
Eski Türkçe ile yeninin, hece ile aruzun, üçgen'lerin yer aldığı GÜLCE EDEBİ AKIMI'na uygun bir çalışma.
İlk yenilen şeylerin ağızda tat oluşturması için zaman gerektiği, birkaç kez yenmesinde fayda olduğu muhakkak.
Bu tür eserlerin de dikkatlice okunması gerekiyor.
Açıkça söylemeliyim ki; bu tür şiirler genele hitap etmekten çok kültüre, bilgiye, seviye üstüne hitap edebilir.
Sizi çalışmalarınızdan dolayı kutluyorum.
Yolunuz açık, ilhamınız daim olsun.
Tebrik ve takdirlerimle.
Dostça ve sağlıcakla kalınız.
'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'
Kaynağından türkü dinlemeyi seven ve bunun - bu toplumun bir parçası, bir bireyi olarak; yoğrulduğum, mayalandığım hamurun özünün hangi kültürel bağlantılarla olgunlaştığını bilme, anlama bakımından- ne kadar derinlik dolu bir kültür olayı olduğunu anlayabiliyorum. Bu anlamda yoğunlaştı duygu ve düşüncelerim. Eşrefoğlu' ndan derlenerek notaya alınan türküleri dinlediğim yılları ve Halk Âşıklarına gönül vererek bu yolda çaba gösteren gençliği / gençliğimin nadide dönemlerini anımsadım. Bugün Türk Halk Müziğini hâlâ aynı sevgi ve ilgiyle seviyor olmamın yeğâne nedeni bu bereketli kaynaktır elbette.
Bu Gülce/Bahçe şiiri okurken çok heyecanlandım Osman Bey... Farklı bir tat, farklı üslup ve içeriğiyle Gülce' nin yüz akı bir çalışma. Hiç şüpheniz olmasın ki; gelecek nesile yönelik kalıcı ve anlamlı bir esere imza atıyorsunuz.. Emeklerinize teşekkür ediyor, güzel ve naif kaleminize saygı diyorum.
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta