O şimdi mahkum,parmaklıklar ardında
Artık güneş hiç doğmayacak orada
Islak dört duvar, birde demir ranza,
O şimdi mahkum parmaklar ardında
Soğuk,çıplak beton duvarlar nemli,
Yol ortasında duruyor..
Bozkır ayazından çıkmış gibi,
biraz esmer ve çıplak, biraz gıri.
Ortasından trenler gelip gecer,
kimsenin aldırmadığı,umursamadığı,
trenler; inen yok gidenlerle dolu içi.
Ellerim cebimde yürüyorum
Avuçlarımda birkaç kırık düş
Yalnızlığa doğru gidiyorum
Sokaklar ıssız sokaklar boş
Her zamanki o köşedeyim
Bir gün bir yürek çıkar elbet
Belki mecnun olur belki ferhat
Yerlerde sürünen aşkı sırtına vurup
Haykıracak aşk kutsal bir emanet
Ya Rab ne aşkım bitsin, nede vuslat arzum
Eğer aşkımı bitirecekse, vuslatta olmasın
Artık alıştım
her gece kalbimi yırtan,
aşkımın sessiz çığlıklarına.
Duymuyorsun...olsun
Olsun gözlerim kanayacaksa
senin hayalinin kıyısında.
Bu gün ondört şubat
Sensizliğimi kutluyorum
Masamda bir kalem bir kağıt
Hayaline şiirler yazıyorum
Bu gün ondört şubat
Git deme bana gidemem
Sensizliğin çok uzağındayım
Aşk tutmuş kollarımdan
Gidersem yanlızlığa düşerım
Bak önümde uçurumlar var
Gittin, Maria,bu aşk gözlerinde battı
gittin, gözlerime kan toplandı.
Anladım adın anlıma yazılmamıştı,
anladım yoktu ismimin karşılığı,
anladım,anladım imkansızlığını.
Dağları delip getirseniz,içmem bir yudum su
Sanmayınki yaptığınız iyliktir,olsa olsa su
Bırakın yandıkca yanayım çektiğim ah değil hu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!