Bir anlaşılmaz zamandayız birader,
Ya biz yanlış zamandayız,
Ya da zaman yanlış yolda.
Kör,sağır ve dilsizlerin içindeyiz birader,
Ya onlar susmayı seçmiş,
Yüreğim işgal altında biliyor musun?
Nereden bileceksin,nasıl bileceksin?
Hatırlıyor musun, bir cumartesiydi,
Hava yağmurluydu.
Yüzüme uzun uzun bakmıştın.
Nasıl olduysa elveda deyip gitmiştin.
vatanına hasret
gitti aramızdan
dünyanın şairi
ardından
dağların gerilla şairi
Bir ihanetin kokusudur,
Yalancının mumundan yayılan.
Ah! Beni şu soğuklar vurur bir,
Bir de kendin vurursun sırtımdan.
E.G.
Saatler ömrümden seni çalarken,
Güneşi hatırlamak isterim,
Hiç istemediğim kadar.
Dünya olup güneşin etrafında dönmek arzusuyla
Yandığında bu yürek,
Seni hatırlamak isterim,
Hatrımdasın yine hayal meyal,
Sakın gitme dur, hep hatırımda kal,
Şu ağaca bak, ne yaprak kaldı ne dal,
İyisi mi Azrail gelmeden,
Sen bana aşk şarkısından bir parça çal.
Bir ayrılık şarkısıydı,
Dudağında yarım kalan,
Rüzgârların ıslık çaldığı,
Ve senin geride bıraktığın.
Bilirsin, ne sen kaldın bu şehirde
Bir şehir bilirim,
İçinden zaman akar.
Bir toprak bilirim,
Altından tarih çıkar.
Genç adam bir rüya gördü.
Rüyada, yirmiyedi yaşında
Bir öğretmendi.
Devlet kapısında,
Yetmişdört yaşındaydı babası.
Ağla İstanbul, ağla,
Belki günahların affolur.
Sana Yahya Kemal'in
Gözüyle bakmak isterdim,
Bakamıyorum İstanbul.
Ağla, belki günahların affolur.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!