Kaç parçamız var canımıza can sunan?
Ne kadar güç getirebiliriz ağırlıkların ardından?
Mesela nasıl haykırır acılarımız bağırmadan?
Sukunet ne zaman sessizliği yok sayar?
Elbette bu kaosu başlatan son hamleyi oynar.
Kimse demesin bana gönül yaktı.
Yaktığı canı Allah'a kattı.
İntikamı zavallıya bıraktı.
Kimse bilmesin, nefsle harama battı.
Batmış günahı şeytana sattı.
Hakikatin sisleri gizleyemez derdimi...
Her yara ötüşür arzuların rüyasında...
Diri ruhlar görür ancak hayalin toz bulutunu...
Aşkın nameleri hecelenir duygular masalında...
Kavuşmayı ölüler de bekler yaşam çukurunda...
Anılar varolası kayıpsız günah
Gelecek bilinci sekteye uğratmış bir merak
Beklemek her Yiğit'in uğradığı ilk durak
Sen gel yeterki kalanlar gelene son budak
Kader, sana yetişmek vardı şimdi...
Avuçlarımın içine alıp geçmişin 'ah' larına üflercesine,
Yeniden doğmak vardı şimdi...
Maziyi görmeden geleceğin sağlamasını yaşarcasına,
'Sen' sağırlaşan gecelerin sarhoş sancağı...
'Sen' benzerliği bulunmayan aşkın sahipsiz yanı...
'Sen ki' gönlüme sevincin bin çeşidini seren sevgi seli...
Kıvranan hayalimin bin bir hüznü...
'Senli' duaların gönül çeşmesinde,göle dönüşmeyen bir kul olur mu?
Keşke...
Buhar gibi uçucu olan gönlünde, terlemeseydim...
Keşke...
Korkak benliğin de, adını okur gibi titremeseydim...
Hey hat!
Yine kabardı sen diyerek yanardağı...
Tümsekler her gelişinle ıssız çölde yuvarlandı.
Islıkların sağır kentlerde aşkı hatırlattı...
Bir rüzgara kapıldı çamurlaşan soysuz sığınağım.
Son bağrışmalar kulağımda,
'Sen' düşsel bir varoluşta kayboluşsun...
'Sen' verilen vaadlerin özüsün...
'Sen' hayallerimde izlediğim tek yüzsün...
'Sen' ey YAR!
Haykırmaya değer en lüzumlu 'susuşsun'! .
Yalnızlığa giderken hayallerim,
Güvensizliğin içinde titriyorum.
Düşüncelerime sınır biçtiğimde,
Duyguların içinde geziniyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!