Yamaçlarımdan aşağı dökülen
Gelip gidişini anlayamadığım bi kasvet
Eteklerimde oturuyor yalnızlar
Meyvelerimi yiğiyor aşıklar
Yer değiştirmek istiyorum
Köklerim çok büyük kıpırdayamıyorum…
Gitme,gitme çünkü bitiremiyorum geceleri
Sahte geliyor bana onca olay, yalan.
Sıkıntıyla uyanıyorum o sessizlikte,
Bir sen kalıyorsun düşümden bana arta kalan.
Gitme, gitme çünkü zor geliyor sensiz odalarda dolaşmak
Saçlarımın lülesinde gizli
Bir damla umutla taşıyorum seni,,,
Savuruyorum sonra yalnızlara.
Kurduğum düşlerde azat ediyorum sevgimi.
Yükselen sular bentlerimi aşıyor,
Islanınca ağladığımı sanıyorum…
Giderken gözlerime bak uzun uzun,
Gözlerin gözlerimde asılı ben sensizliği tadayım.
Öyle sarıl ki ayrılırken, kokun sinsin üstüme
Tenimde seni koklayıp,vuslata kadar
O kokunla yaşamı soluyayım.
Bileğimi kesip üstünde yansıyışımı seyrettiğim cam gibisin…
Biraz bulanık, kanlı ve kırılmış cam parçası.
Akıbeti meçhul varlığımın, zehrini dökmemek için uğraştığım,
Saçma direnişimin yandaşı…
Bileğimi kesip üstünde yansıyışımı seyrettiğim cam gibisin…
Biraz bulanık, kanlı ve kırılmış cam parçası.
Akıbeti meçhul varlığımın, zehrini dökmemek için uğraştığım,
Saçma direnişimin yandaşı…
Gölgem eziyor beni..
Bir zamanlar hapsolduğumu düşündüğüm,
Zindanımdan azat olmuşum…
Ama özgürlüğe çıkmaz bu yol
Gölgemin altında kalakalmışım işte.
Hiç ummadığın anda doğacak güneş.
Düşlerini yutan koyu karanlık,eteklerini öpüp çekilecek.
Seninse içinde küçücük korku,Gece sırlarını söyler mi,
Semesına yazdırır mı, büyük iç çekişmelerini?
İşte herşey ortada, aydınlık.
Elllerinin kuytusunda dirilttim benliğimi,
Su üstine çıkmayan hayallerimde.
Hırçın söylemlerimin son soluklarında geldin
Yada ben yol üstündeki duraklarda bekledim...
Beklenenleri yaşama hurafesiyle başladı bu düş
Ne zaman geldin?
Gelirken ayak seslerini duymadım.
Beklemiyordum,şaşırdım,sarsıldım,bocaladım,salaklaştım,
Ama aşıktım...
Sabahım, akşamım, vardiye değiştirdi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!