Esra Şiiri - Fatih Kaya 2

Eflatun rengi gibi sımsıcacık olmuşsun
Sanki doğan güneşle yüreğime konmuşsun
Rakip olurmu ki hiç her gece doğan mehtap
Asrın güzelliğiyle olamaz ki muhattap

Ekmeğin bir fırından çıkışı gibi sabah
Sapsarı sıcacık ve birazcıkta kokar ah
Resmi gibidir yüzü bir mutluluk anının
Ansızın tebessümü umududur yarının

Elleri yeni yağmış beyaz bir çiğ tanesi
Sevda ülkelerinden esen rüzgar nefesi
Rengarenk sarı gözler saçlarına karışmış
Ah eden bülbül seni sözlerinden damıtmış

Esrarlı bir silahtı taşıdığın dudaklar
Söyle kaç masumu yanağından vuracaklar
Razı olmayacaktır o gözler gözlerinden
Aciz bıraktıkların kin duyacak derinden

Eğer yürüyüşünü gören olsa bir defa
Sadakati kırılır kalmaz ahtede vefa
Ruhların ruhsatını kopartıpta derinden
Aciz adem oğlunu ne edersin yerinden

Emsalsiz gülüşünmü beni bu hale salan
Serap serap gezdirip kızıl denizde boğan
Riyakatsiz kalışım gözlerin yüzünden mi
Asırlar öncesinden miras kalan çilemmi

Ellerinden tutunup uçar iken ıssızın
Saçlarına dolanıp düşmek yok mu bir kızın
Rüya ülkelerinde dinler iken masallar
Ar ağacı kurulmuş bu gün ruhum asarlar

Emanet bir can için kim demişki yanarım
Suretin ardındaki güzelliği ararım
Ruhum kalu belada görmeseydi ruhunu
Aciz bakışlarının olurmuydu tutkunu

Ey cicada güzellik o güzeldede kalmaz
Sonbahar dedikleri sanma ona uğramaz
Ruhsuz kalan bedeni alır kara topraklar
Ayrılan ruhlar ki cennette kavuşacaklar