Sana muhtacım esmer sevdam! ...
Yıllar sonra bak işte yeniden,
Yine sana mecburum…
Depreşir anılar her lahza yüreğimde,
Ben, seni ararım her doğan güneşte..
Sen gökyüzümde ki Zuhal yıldızım,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
şiire uzak kalmış sanki...saygılar
yuregınıze ve emegınıze saglık ... cok hos dızeler olmus ... yurekten kutluyorum ...her zaman kalemınız daım olsun ...
saygılarımla
dua ve selametle
Güzel..doğal ses sade doğal ve asil:))
Güzel şiir elinize sağlık
sizi kutluyorum harika bir şiir okudum.
sevgi,saygı ve tam puanım sizin için
Her ne kadar şiirdeki mecazi anlatım olsa da Kainata nüzul sebebimiz Allah'a kulluk. Ne kadar sevip acı çeksekte ' Şu üç günlük ömür için kahpe dünyada kula kul olmamaya kararımız var '
Anlatım şiirde harika. Kutlarım.
Birol Hepgüler.
Köşelerine sindiğim tenha geceler de,
Seni kim örtecek titreyen bedenime?
Sensiz yaşamayı beceremeyen ben,
Şimdi,sensiz nasıl koşacağım ölüme! ? ? ?
Seni hediye ederken,hain ellere,
Son kez açık kaldı bak gözlerim yine
Çok güzel bir şiir. yüreğinize sağlık.
Ekliyörüm, Sayfamda yazdığım şiirlerde, DOSTLARIMDAN DÖRTLÜKLER LİSTESİN de
ziyaret edebilirsiniz. Saygı ve sevgilerimle.
DUYGULAR İÇTEN İFADE EDİLMİŞ.....YÜREĞİNİZE SAĞLIK SN ERMAN.
GÜZEL ÇALIŞMANIZI KUTLARIM.
Kainata sebeb-i nüzulun nedir?
Söyle! ! !
Kendini sende kaybeden,
Şu aciz kimdir?
Bak! ! ! gök düşüyor üzerime,
Ben üşüyorum ağustosun on beşinde,
Ve sen çarpıyorsun yine bu yürek te…
Hadi söyle! ! !
Peki ödediğim bu diyet niye? ? ?
Seninle coşmak varken misalsiz bir sevgi de,
Şimdi neden bükük boynum yine?
Ve ben,neden sımsıkı sarılıyorum,
Va esafelerle hayallerine?
Köşelerine sindiğim tenha geceler de,
Seni kim örtecek titreyen bedenime?
HÜZÜNLÜ LAKİN GÜZELDİ,TEBRİKLER....
Ne olur!
Hadi ses ver son isteğime,
Ve gözlerimi bir kez daha sen kapa,
Sıcacık ellerinle, SON sensizliğe….
İÇTEN VE DUYGU DOLU. TEBRİKLERİM YÜREĞİNİZE. SAYGILAIRMLA...
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta