Biri esmer, kısa, tıknaz, kilolu.
Sarışındı öbürü, zayıf ve uzun boylu.
Ellerinde telefon,
Başlar eğik aşağı
Parmaklar kıpır kıpır,
“Hava nasıl acaba!” diye sordu kilolu,
“Hava’yı bilmem ama,
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,