Esmer düğüm/Esmer kadın

iri gövden
değirmen taşı memelerin
uzun kirpiklerinle
salınan yayık gibi
baldırın ve etlerinle
duman ettin bereketi
aç bebeleri
ürktü üreyen yerler
nasıl meydan okumak bu
öpülmek dokunmaz mı sana

burç tutuyorsun gözleri
yıkım bu
kim büyümez ellerinde
yoldan çıkan dilleriyle

| Kenger çiğniyor..geceye bakıyor |

dilber
suçu nedir gençliğimin
dem tutmaz ayalarım
yıkım var meydanlarda
sallanma
hayat var damarda

denizdir
kokusuyla bizi tutan
harami tutunduğumuz bu toprak..
ey kibelenin kızı
yalnız yakalanma açlığıma
kaçma
sallanma

acı şu aymazlara
sana bakıp ağlayanlara
güleyim derken
yalnız kalıp
ağlama
bu güzellik
sanada kalmaz ha
sallanma
içimde rüzgarın anla

kime düşer diri etlerin
sarnıçlar kurulumu diline
ak su gibi..ateşler üstüne
dilenme
süngü uçlarını
yağla içini
dışarda kalma
sallanma
söküyorsun tasları
denizin ortasında
yer kalmamış denizkızına

iki göz
bir o kadar çocuk
ve kadınlar düşer ardına
cennet ne yanda
anlatsan onlara
esmer kaşınla
aynalar tutsan
ağzının içine bakana
sallanma
barış gelir
savastan sonra

düştük içine
kibelenin kızı
kaybolduk
o kadar kadın tanımışken
kentler kurmak boşa
sen lazımsın açlara
saklanma
agoralarda ustayız hala

kaç ceset bıraktın ardında
sallanma
akılsız başlara
çaresizliği taç yapma
zeytin yaprağı
doymadı yağmura
ardında yaşayan bırakma

andımız olsun ki
sen ölürken gözleri kapalı
bayramlar kutlayacağız
akşam vakti
ateşler yanacak karşı kıyılarda

intikamımız aşk olacak
küseceğiz ömrümüze
içine gireceğiz sessizce
bildiğimizce
kapat gözlerini düşünme
nasıl düştük ocağına
bizi izle

| eywallah ölüm
gül düşürdük sessizce
türkümüzü bıraktık denize
sen bak sevdiğimize
köpüğün yettiğince |

sen dilber
sızılar çekerken
bizi düşün
kaç parçayız
nasıl ayrılacağız
neyle yapışıp tam olacağız

taşlara bağladık ipini
salkım söğüt
güldür şimdi
geri dön
öldür bizi..ey dilber
andımız aşk
elimiz yosun olsun
zıpkınlara gelsin ayağımız
seni gördük
biz bittik
biz mahfız

kıyılar ayrılık yazar şimdi
esmer ölüm
esmer geldi düğümün
çözülen hasrettir şimdi
çocuk büyüdü
aşk'ı gördü güldü

Ağut. 2004