ESMÂU’L-HÜSNÂ 💟 (04)
Sana kulumsun diye, kalbini açan FETTÂH
Emirlerine uyan, mutlaka bulur felâh
Olmaz mühürlüyse kalp, pişman olsa da iflâh
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Haşr Suresi 24. ayete şöyle buyurulur:
'En güzel isimler O’nundur. Göklerdekiler ve yerdekiler hep O’nu tesbih ederler. O üstündür, hikmet sahibidir.'
Esmâu'l Hüsnâ ile ilgili kaleme alınmış bu ihlas dolu bir yürek sesi olan şiirin değerli şairini yürekten tebrik ediyorum.
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Esen kalın.
Yollarda koyma bizi, izzet, şeref verensin
ER- RÂFÎ senin ismin, yüceltensin, görensin
Türkmenoğlu der bize, kol ve kanat gerensin
Yücesi yoktur Sen'den, de CELLE CELALUHU
Rabbimiz kulunun kalbini ancak o kul küfürde bile, bile inat ederse-Eb-u Cehil misali- o zaman mühürler Şükrü bey kardeşim. Yoksa kalp önce mühürlenip sonra kul iman etmekten ve ya tövbe etmekten imtina etmez. Onun içindir ki Rabbimiz can boğaza gelip dayanmadan önceki duyulan nedametleri ve edilen tövbeleri kabul edeceğini bize kitab-ı keriminde ayan beyan ifade eder.
Allah-cc-ın kitabında ve Resulullah-sav-ın sahih hadislerinde bu imtihan dünyasında gamı daima münkirlere ve sekinet ve süruru mü'minlere verdiğine dair bir beyan yoktur muhterem kardeşim. Tam tersine bu bu işlerin mü'minler ve münkirler arasında döndürülüp dolaştırıldığı ifade edilir.
Allah-cc- Ruhun mahiyeti hakkında kitabullahta fazla bir açıklamada bulunmuyor ve sadece "O ALLAH'IN EMRİNDEDİR...İLA AHİRİL AYEH" manasında bir özetlemede bulunuyor. Yani ruh vücuda yayılmış vaziyette mi yoksa vücudun bir bölgesinde mi meskun bulunuyor bize detaylı bir bilgi verilmemiştir.
Resulullah-sav- bir hadis-i şeriflerinde " BİR KİŞİ ŞEHİD BİLE OLSA EĞER ÜZERİNDE HUKUKULLAH-ALLAH-CC-IN HAKKI- VE HUKUK-U İBADULLAH- KULLARIN HAKKI- VARSA AHİRETTE ALLAH'IN AFFINA MAZHAR OLUP KULLARLA HELALLEŞMEDEN ASLA CENNETE GİREMEZ( EV KEMA KAL, Fİ MA KAL)" buyuruyor. Yani bu hukuk meselesi halk arasında denildiği sadece kul hakkına münhasır değildir.
Rabbimiz-cc- Kur'an-ı Hakimin müteaddit ayetlerinde hikmetin ne olduğuna vurgu yapmıştır ki, bu özetle emir ve yasakların gerekçelerine denir.Kur'an ayetlerine hakkıyla muttali olmayan Kahir insanların zannettiği gibi hikmet kitap ve sünnetteki beyan edilen maslahat ve faidelerden başka bir şey değildir. Yani ehl-i tarikat ve tasavvufun iddialarının aslı ve astarı yoktur. Onların hikmeti insanların asılsız ve mesnetsiz zanlarında aramalarının ne kitabi ne de nebevi bir mesnedi yoktur vesselam.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta