Esmâ-ül Hüsnâ Lügatı Şiiri - Yorumlar

Uğur Benek
23

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

ALLAH:
Ezel ile ebedin arasında kutlu nur...
Zikriyle gönüllere dolan mânevî huzur.

ER-RAHMÂN:
Mahlûkâta rızk veren, tükenmeyen bereket;
Esirgeyen gücüyle âlemlere sükûnet...

Tamamını Oku
  • Şevki Çiftçi
    Şevki Çiftçi 15.04.2015 - 02:13

    En Güzel isimler Allah'ındır...Ve isimleri şiire dökmek ayrı bir güzelliktir...Tebrik ederim....

    Cevap Yaz
  • Huseyin Zarar
    Huseyin Zarar 11.07.2010 - 21:29

    UĞUR BEY ALLAH İLHAMINIZI DAİM KILSIN
    SİZİN ŞİİRLERİNİZİ BÜYÜK BİR HAZ ALARAK OKUYORUM
    VE SON DERECE MUTLU OLUYORUM KUTLARIM+10+ANT

    Cevap Yaz
  • Rıza Akbulut
    Rıza Akbulut 18.04.2009 - 20:15

    ne mutlu size O'nun tüm isimlerini bilmeniz bi tarafa
    o güzel isimlerin manasını böyle dizelere dökmek, ayrı bir marifet. kaleminiz daim olsun. selam ve dua ile

    Cevap Yaz
  • Ayşe Hazan Aydın
    Ayşe Hazan Aydın 09.11.2008 - 23:52

    Esmâ-ül Hüsnâ Lügatı

    ALLAH:
    Ezel ile ebedin arasında kutlu nur
    Zikriyle gönüllere dolan manevî huzur

    ER-RAHMAN:
    Mahlûkata rızk veren tükenmeyen bereket
    Esirgeyen gücüyle âlemlere sükûnet

    EL-MELİK:
    Cümle yaratılanın kâinatın sahibi
    Her zerrenin tapusu müminlerin habîbi

    ER-RAHİM:
    Âdemoğlu neslinden Hak yolunda ümmetin
    Ardına kadar açar kapısını rahmetin

    EL-KUDDÜS:
    Âlemde bir umman ki doldurur aşk tasını
    Hiç kimse kalp pasının göremez noktasını

    ES-SELAM:
    Cennetteki dostlara ev sahibinden kelam
    Kullarına selamet veren O’dur vesselam

    EL-MÜ’MİN:
    Hak yolunda yürüyen peygamberine şahit
    Mümin olan beşere nur kandilinden muhit

    EL-MÜHEYMİN:
    Dilerse rızkı vermez sabır için kullara
    Dilerse saltanatı seriverir yollara

    EL-AZİZ:
    O’ndan büyük padişah ne mümkün sümme hâşâ
    Kâfir beşer mahşerde naçar düşer telaşa

    EL-CABBAR:
    Kudreti kâinata sığmaz gaibe taşar
    Azameti ebedi zamanları da aşar

    EL-MÜTEKEBBİR:
    Şüpheye mahal yoktur yücelerin yücesi
    O’nunla imha olur hadisenin nicesi

    EL-HALİK:
    Varlığın ve kaderin takdirine hâkimdir
    Olmayanı yaratan ezel ebet hekimdir

    EL-BARİ:
    Dikeni gül dalına nişan diyerek koymuş
    Toprak değil su değil gülü yaşatan oymuş

    EL-MUSAVVİR:
    Vuku bulur emriyle mahlûkatın eşkâli
    Secdeye şevk veriyor kalplerdeki işgali

    EL-GAFFAR:
    Güneşe bulut gibi günahlara perdedir
    Aşikâr etmez suçu cezası mahşerdedir

    EL-KAHHAR:
    Karşısına geçip de cüret eden inkâra
    Cehennem ateşinde döner erimiş kar’a

    EL-VAHHAB:
    Kullarına nimeti çokça ihsan eden Rab
    Dilde elhamdülillah selam sana el-Vahhab

    ER-REZZAK:
    Aldığımız son nefes bile O’nun nimeti
    Son nefese de şükür vuslatın alameti

    EL-FETTAH:
    Bir Kuran-ı Kerim ki sayfasında yok müşkül
    Ol dese oluverir darlık ateşi bir kül

    EL-ÂLİM:
    İlim kaleminde hiç tükenmeyen mürekkep
    Cihan ve ahirete kılavuz olan mektep

    EL-KABIT:
    Şükrü zikir etmeyen dil pasını silemez
    Dar yollardan geçmeyen yürümeyi bilemez

    EL-BASİT:
    Lütf ile muamele salihlere ihsanı
    Her hayrı kullarına varlığının lisanı

    EL-HAFID:
    Nice mağrur kavimler nice küfre düşenler
    Helak oldu İblis’in ateşiyle pişenler

    EL-RAFİ:
    İman ışığı yakıp selamete erdirir
    İrfan ile cenneti yollarına serdirir

    EL-MUİZ:
    Şu cihanda olmaya ikramından tek bir iz
    İzzeti şanındandır şanından da pek aziz

    EL-MUZİL:
    Musibet arayanlar layıktır azabına
    Yola gelmeyen kullar uğrarlar gazabına

    ES-SEMİ:
    Konuşmaya ne hacet gönülden versen bir ses
    Her şeyi işitendir lahzada bulur nefes

    EL-BASİR:
    Zifiri karanlıkta O âlemi sarınca
    Kandil gibi ışıldar simsiyah bir karınca

    EL-HAKEM:
    Emriyle tüm mahlûkat eder hükmüne icra
    Sanılmasın ki makber enginlerde bir ücra

    EL-ADL:
    Arasat meydanında işitilen sesinde
    Adaletle hükmeder terazi kefesinde

    EL-LATİF:
    Sırat köprüsü gibi manadan yana ince
    Bilinmeyen o lahza görülür halk edince

    EL-HABİR:
    Yalnız sanmasın kimse kendini mekân dardır
    Yapılan gizli kalmaz her şeyden haberdardır

    EL-HALİM:
    Azaptan evvel rahmet kapısını aralar
    Yumuşak halleriyle kalpte inci sıralar

    EL-AZİM:
    Rahlemde Kuran’ımla adını etsem ezber
    Günde beş defa ezan sesi Allahu Ekber

    EL-GAFUR:
    Günah işleyen kulun kalbinde izi vardır
    Vücutta ten olmasa yüzler yere nazardır

    EŞ-ŞEKUR:
    İşlenen günahlara şükretmek kefarettir
    Elhamdülillah demek ne büyük bir nimettir

    EL-ALİYY:
    Kürsüsüne Kuran’dan başka kitap konulmaz
    Yücelerden yücedir hiçbir şeyde yanılmaz

    EL-KEBİR:
    Çölde kalanlara su buz tutan kalbe ateş
    Tarifine imkân yok bulunmaz O’na bir eş

    EL-HAFIZ:
    Koruyup gözetiyor emanet ettiğini
    Hiçbir mahlûk göremez terk edip gittiğini

    EL-MUKİT:
    Bir dilim ekmek için bir avuç un yaratmış
    Dağıttığı rızkların değeri son karatmış

    EL-HASİB:
    Veresiye defteri sayalım bu dünyayı
    Hesap anı gelince bozacak bu rüyayı

    EL-CELİL:
    Şanıyla tufan olmuş bir katre su çöllerde
    İmansız helak olmuş boğularak göllerde

    EL-KERİM:
    Sakınmaz nimetini kıymet bilen kulundan
    Cömertlikte zirvede gidersen hak yolundan

    EL-RAKİB:
    İster dağın ardına ister yerin dibine
    Nereye girsen görür ister çelik kabine

    EL-MUCİB:
    Dua için açılan avuçlarda tecelli
    Âmin zikri yüreğe umut ile teselli

    EL-VASİ:
    İlmiyle âlemlerde kürsüleri kuşatmış
    Hak için çarpan kalbi iman ile yaşatmış

    EL-HAKİM:
    Hüküm mührünü vurup pak mübarek kâğıda
    Müslümanlar okurken İblis durmuş ağıda

    EL-VEDUD:
    Sevmek de ibadettir sevdiğin muteberse
    Muhabbet hâsıl olur şayet vuslat kaderse

    EL-MECİD:
    Lügatteki tarife sığmayan Azimüşşan
    Gördüğümüz manzara yüceliğine nişan

    EL-BAİS:
    Makbere defnedilen her fani dirilecek
    Baki olan hayata Sur ile girilecek

    EŞ-ŞEHİD:
    Ezelden ebede her vuku bulana şahit
    İnsanın bilmediği sırlara da müşahit

    EL-HAKK:
    Gözlerin çevrildiği yerde tezahür eder
    Muhammed Nebi şahit Kuran’ı mühür eder

    EL-VEKİL:
    Önünde saf tutamam senin kapından başka
    İtimat kilidiyle ancak çıkılır köşke

    EL-KAVİYY:
    Bir lahzada eritir kutuptaki buzları
    İnsan ölmeden kalpte eritmeli buğzları

    EL-METİN:
    Kalem kırılır ama ağacı kırılamaz
    Kudretini inkârla bir yere varılamaz

    EL-VELİYY:
    Kelamını hatmeden Rabbi ile dost olur
    Cennet bahçelerinde Kevser içip mest olur

    EL-HAMİD:
    Toprağından dem alıp açar ezan çiçeği
    Övgüye layık olan gösteriyor gerçeği

    EL-MUHSİ:
    Her ne varsa âlemde sayısını biliyor
    Katmer katmer günahı şükrün ile siliyor

    EL-MUBDİ:
    Misli yokken mahlûkun var etti cümlesini
    Şekil verip başlattı imtihan hamlesini

    EL-MUİD:
    Topraktaki tomurcuk büyüyüp meyve verir
    Dalından yere düşüp eski haline gelir

    EL-MUHYİ:
    Rahminde beyaz karın çırpınırken kardelen
    Güneş doğup üstüne can ile gelir selen

    EL-MÜMİT:
    Can verip can alanla ölüm ne güzel vuslat
    Canana varmak için gönül gözünü ıslat

    EL-HAYY:
    İnsanlar kefenlenir bitki dalında kurur
    Kervanlar göçerken O yerli yerinde durur

    EL-KAYYUM:
    Müminler birbirine bağlanmış bir binadır
    Enkazlardan kurtaran fesattan imtinadır

    EL-VACİD:
    Varlığım feda olsun yegâne sahibime
    Azadımı istemem mühür vursun kalbime

    EL-MACİD:
    Şanına boyun eğip etmeli aşkla secde
    Salınsın gözyaşları gönül kapılsın vecde

    EL-VAHİD:
    Her daim yanımızda gündüzü akşamıyla
    Yegâne mevcuduyla bitmez ihtişamıyla

    ES-SAMED:
    Şefaat dileyerek mihraba yüz vurmalı
    Affına muhtaç olan kul ağlayıp durmalı

    EL-KADİR:
    Medet sadece O’ndan zira her şeye kadir
    Yıldızlar yanar cennet hudutlarında bir bir

    EL-MUKTEDİR:
    Rüzgârıyla o lahza savurur tenden ruhu
    Helak eder imandan o münezzeh güruhu

    EL-MUKADDİM:
    Ne mutlu ki şükrünü eksik etmemiş beşer
    Ön saflarda yürüyüp Arş gölgesine düşer

    EL-MUAHHİR:
    Emre itaatsiz kul geride kalan zelil
    Cihanda ettikleri ahiretine delil

    EL-EVVEL:
    Ezelin öncesinde yine yaradan vardı
    Zira ezeli de halk eden yüce mimardı

    EL-AHİR:
    Son defa selam verip cihana batar güneş
    Işık söner ruh göçer O kalır varlığa eş

    EZ-ZAHİR:
    Kalben tasdik ederim dille ikrar ederim
    Varlığını reddeden sözü inkâr ederim

    EL-BATIN:
    Açılsa sır perdesi dağlar yerinden oynar
    Aralasan bir nebze gözler eriyip kaynar

    EL-VALİ:
    Yalnız O’nun hükmünde kâinatı idare
    Olmasaydı cihanı zapt ederdi badire

    EL-MÜTEALİ:
    Yüceliği önünde sükût edip çökmeli
    Secdeye alın vurup gözyaşları dökmeli

    EL-BERR:
    İyi halinden sual etmekten men olmuşuz
    Zira baştan aşağı kadar salah bulmuşuz

    EL-TEVVAB:
    Peygamber müjdeliyor hamdüsena dildedir
    Cennetin anahtarı tövbe eden eldedir

    EL-MUNTEKIM:
    Hak huzurunda yalın ayakla kalınacak
    Zulme tabi olandan intikam alınacak

    EL-AFÜVV:
    Affına mazhar olur gönülden niyaz eden
    Aftan ümit kesilse nasıl yaşardı beden

    ER-RAUF:
    Şefkati ile sarar merhamet kundağına
    Muhabbetini yazar kulun gönül dağına

    MALİK’ÜL-MÜLK:
    Sıra sıra saf tutan âlemlerin tapusu
    Mülk sahibine şahit arş-ı ala kapısı

    ZÜLCELALİ VE’L-İKRAM:
    Dünyada misafiriz nerde Ashabı Kiram
    Gelip geçen her fani görmüş izzetüikram

    EL-MUKSİT:
    Hazreti Âdem aynı demi teneffüs etmiş
    Adaletin kendisi hak yolunu vadetmiş

    EL-CAMİ:
    Her mahlûkatı beşer kıyamette toplanır
    Zalimler cehennemde ateşlere saplanır

    EL-GANİYY:
    Hazinelerle dolu sandığın anahtarı
    Hesabı akla ziyan tükenmeyen miktarı

    EL-MUĞNİ:
    Gönül kapın açıksa sen herkesten zenginsin
    Zemzemle doldurulmuş denizlerden enginsin

    EL-MANİ:
    İstemezse şayet kim şu dünyayı döndürür
    Emriyle kâinatın güneşini söndürür

    ED-DARR:
    Ne gelirse hamd olsun kalpteki eza bile
    Bela sandıklarımız hayırlara vesile

    EN-NAFİ:
    Yatağında gecenin kasvetiyle bir hasta
    Duadan müteşekkil şifasına vasıta

    EN-NUR:
    Kâinatın güneşi nurunun bir mislidir
    Görmeye kudret yetmez gözler ondan islidir

    EL-HADİ:
    Gözdeki sis perdesi yırtılıp da dağılsa
    Kul hidayet vereni doğru yolunu bulsa

    EL-BEDİ:
    Âlemleri tarifte bütün diller lal olur
    Müşkül olan tasvire fayda ilmihal olur

    EL-BAKİ:
    Ecelin şerbetini ikram eder de saki
    Cemi cümle mahlûkat gider O kalır baki

    EL-VARİS:
    Her servetin hakiki sahibi O’dur yalnız
    Neden sandın ey gönül neden kabristan ıssız

    EL-RAŞİT:
    Gösterdiği yol doğru nizam ile çevrilmiş
    Rehberden ayrılan kin rüzgârıyla devrilmiş

    ES-SABUR:
    Olmasa asilere tövbe için müddeti
    Cihanda var olurdu cehennemin şiddeti

    (18 Ocak 2007)

    MAŞALLAH ....
    BAREKALLAH........
    RABBİM KALEMİNİZİ HAKİKATİN EMRİNDE DAİM EYLESİN....

    Cevap Yaz
  • Ayça Asil
    Ayça Asil 29.07.2008 - 08:10

    Kardeşim Allah sizden ebeden razı olsun. Çok güzel ve manalı bir eser olmuş. Allah yolunuzu açık etsin. Saygılar

    Cevap Yaz
  • Şadan Yenişafak
    Şadan Yenişafak 15.02.2008 - 20:21

    Bu kadar güzel oluşunu ancak bu şiirimle ifade etmek istedim Allaha emanet olunuz dostlarıyla birleşsin yolunuz

    Başıma Tac Efendim

    Karanlıktı gönüller
    Bir ışık görünmezdi
    Sensiz alınan nefes
    Ruhuma can vermezdi

    Issızdı dağlar gibi
    Kabustu gecelerim
    Korku hüzün iç içe
    Titrekti hecelerim

    İsmin teşrif buyurdu
    Tevrat zebur incilde
    Sana sevdalılar var
    Aşkları binbir dilde

    Mucizeler doluydun
    Rabbimin bir nuruydun
    Kur'anla ışık saçan
    Sen kurtuluş yoluydun

    Seni duyduğum o gün
    Yeniden doğduğum gün
    Saadetli asrını
    İçim yaşıyor bu gün

    Mİracın hatırlatır
    Ahde vefayı bize
    Alınlar baş koymakta
    Secdede kutlu ize

    Rahmetin nüfus etti
    Doğuşunla aleme
    Herşey kıyama durdu
    Ey Nebi şerefine

    Sen alemler rabbine
    Gerçek kul ve neferdin
    Hakikat limanına
    Kalkan en son seferdin

    Allahümme salli ve sellim
    Sensin benim tek tesellim
    Dünyada ve ukbada
    Başıma tac s a v efendim

    Şadan Yenişafak


    Cevap Yaz
  • Mustafa Doğan
    Mustafa Doğan 31.01.2008 - 19:47

    başucumda saklayacağım kadar güzel bir eser ders niteliğinde emek ay gibi parlıyor güneşin lemaları kıskammış olmalı tebrik etmek yetmiyor yar ve yardımcın olsun

    Cevap Yaz
  • Ömer Taşoğlu
    Ömer Taşoğlu 29.01.2008 - 23:14

    güzel başarılı...esmaül hüsnadan bazı isimler tam manalarıyla ifade edilememiş olsada çok kıymetli bir esere imza atmışsın kardeşim..hazreti Allah gönlüne göre versin...

    Cevap Yaz
  • Özcan Akkuş
    Özcan Akkuş 28.01.2008 - 18:17

    Evet muhterem ustam
    tanrı yok
    99 isimli tek yaradan ALLAH var
    tam puanla kutluyorum
    Yüreğinize kaleminize sağlık
    saygılar selam ve dua ile...Özcan Akkuş

    Cevap Yaz
  • Filiz Kayan
    Filiz Kayan 27.01.2008 - 09:38

    Allah’ın yüzden bir eksik, 99 ismi vardır. Her kim bunları ihsâ ederse Cennet’e girer (HZ.MUHAMMED S.A.V)

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 72 tane yorum bulunmakta