ALLAH:
Ezel ile ebedin arasında kutlu nur...
Zikriyle gönüllere dolan mânevî huzur.
ER-RAHMÂN:
Mahlûkâta rızk veren, tükenmeyen bereket;
Esirgeyen gücüyle âlemlere sükûnet...
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
En Güzel isimler Allah'ındır...Ve isimleri şiire dökmek ayrı bir güzelliktir...Tebrik ederim....
UĞUR BEY ALLAH İLHAMINIZI DAİM KILSIN
SİZİN ŞİİRLERİNİZİ BÜYÜK BİR HAZ ALARAK OKUYORUM
VE SON DERECE MUTLU OLUYORUM KUTLARIM+10+ANT
ne mutlu size O'nun tüm isimlerini bilmeniz bi tarafa
o güzel isimlerin manasını böyle dizelere dökmek, ayrı bir marifet. kaleminiz daim olsun. selam ve dua ile
Esmâ-ül Hüsnâ Lügatı
ALLAH:
Ezel ile ebedin arasında kutlu nur
Zikriyle gönüllere dolan manevî huzur
ER-RAHMAN:
Mahlûkata rızk veren tükenmeyen bereket
Esirgeyen gücüyle âlemlere sükûnet
EL-MELİK:
Cümle yaratılanın kâinatın sahibi
Her zerrenin tapusu müminlerin habîbi
ER-RAHİM:
Âdemoğlu neslinden Hak yolunda ümmetin
Ardına kadar açar kapısını rahmetin
EL-KUDDÜS:
Âlemde bir umman ki doldurur aşk tasını
Hiç kimse kalp pasının göremez noktasını
ES-SELAM:
Cennetteki dostlara ev sahibinden kelam
Kullarına selamet veren O’dur vesselam
EL-MÜ’MİN:
Hak yolunda yürüyen peygamberine şahit
Mümin olan beşere nur kandilinden muhit
EL-MÜHEYMİN:
Dilerse rızkı vermez sabır için kullara
Dilerse saltanatı seriverir yollara
EL-AZİZ:
O’ndan büyük padişah ne mümkün sümme hâşâ
Kâfir beşer mahşerde naçar düşer telaşa
EL-CABBAR:
Kudreti kâinata sığmaz gaibe taşar
Azameti ebedi zamanları da aşar
EL-MÜTEKEBBİR:
Şüpheye mahal yoktur yücelerin yücesi
O’nunla imha olur hadisenin nicesi
EL-HALİK:
Varlığın ve kaderin takdirine hâkimdir
Olmayanı yaratan ezel ebet hekimdir
EL-BARİ:
Dikeni gül dalına nişan diyerek koymuş
Toprak değil su değil gülü yaşatan oymuş
EL-MUSAVVİR:
Vuku bulur emriyle mahlûkatın eşkâli
Secdeye şevk veriyor kalplerdeki işgali
EL-GAFFAR:
Güneşe bulut gibi günahlara perdedir
Aşikâr etmez suçu cezası mahşerdedir
EL-KAHHAR:
Karşısına geçip de cüret eden inkâra
Cehennem ateşinde döner erimiş kar’a
EL-VAHHAB:
Kullarına nimeti çokça ihsan eden Rab
Dilde elhamdülillah selam sana el-Vahhab
ER-REZZAK:
Aldığımız son nefes bile O’nun nimeti
Son nefese de şükür vuslatın alameti
EL-FETTAH:
Bir Kuran-ı Kerim ki sayfasında yok müşkül
Ol dese oluverir darlık ateşi bir kül
EL-ÂLİM:
İlim kaleminde hiç tükenmeyen mürekkep
Cihan ve ahirete kılavuz olan mektep
EL-KABIT:
Şükrü zikir etmeyen dil pasını silemez
Dar yollardan geçmeyen yürümeyi bilemez
EL-BASİT:
Lütf ile muamele salihlere ihsanı
Her hayrı kullarına varlığının lisanı
EL-HAFID:
Nice mağrur kavimler nice küfre düşenler
Helak oldu İblis’in ateşiyle pişenler
EL-RAFİ:
İman ışığı yakıp selamete erdirir
İrfan ile cenneti yollarına serdirir
EL-MUİZ:
Şu cihanda olmaya ikramından tek bir iz
İzzeti şanındandır şanından da pek aziz
EL-MUZİL:
Musibet arayanlar layıktır azabına
Yola gelmeyen kullar uğrarlar gazabına
ES-SEMİ:
Konuşmaya ne hacet gönülden versen bir ses
Her şeyi işitendir lahzada bulur nefes
EL-BASİR:
Zifiri karanlıkta O âlemi sarınca
Kandil gibi ışıldar simsiyah bir karınca
EL-HAKEM:
Emriyle tüm mahlûkat eder hükmüne icra
Sanılmasın ki makber enginlerde bir ücra
EL-ADL:
Arasat meydanında işitilen sesinde
Adaletle hükmeder terazi kefesinde
EL-LATİF:
Sırat köprüsü gibi manadan yana ince
Bilinmeyen o lahza görülür halk edince
EL-HABİR:
Yalnız sanmasın kimse kendini mekân dardır
Yapılan gizli kalmaz her şeyden haberdardır
EL-HALİM:
Azaptan evvel rahmet kapısını aralar
Yumuşak halleriyle kalpte inci sıralar
EL-AZİM:
Rahlemde Kuran’ımla adını etsem ezber
Günde beş defa ezan sesi Allahu Ekber
EL-GAFUR:
Günah işleyen kulun kalbinde izi vardır
Vücutta ten olmasa yüzler yere nazardır
EŞ-ŞEKUR:
İşlenen günahlara şükretmek kefarettir
Elhamdülillah demek ne büyük bir nimettir
EL-ALİYY:
Kürsüsüne Kuran’dan başka kitap konulmaz
Yücelerden yücedir hiçbir şeyde yanılmaz
EL-KEBİR:
Çölde kalanlara su buz tutan kalbe ateş
Tarifine imkân yok bulunmaz O’na bir eş
EL-HAFIZ:
Koruyup gözetiyor emanet ettiğini
Hiçbir mahlûk göremez terk edip gittiğini
EL-MUKİT:
Bir dilim ekmek için bir avuç un yaratmış
Dağıttığı rızkların değeri son karatmış
EL-HASİB:
Veresiye defteri sayalım bu dünyayı
Hesap anı gelince bozacak bu rüyayı
EL-CELİL:
Şanıyla tufan olmuş bir katre su çöllerde
İmansız helak olmuş boğularak göllerde
EL-KERİM:
Sakınmaz nimetini kıymet bilen kulundan
Cömertlikte zirvede gidersen hak yolundan
EL-RAKİB:
İster dağın ardına ister yerin dibine
Nereye girsen görür ister çelik kabine
EL-MUCİB:
Dua için açılan avuçlarda tecelli
Âmin zikri yüreğe umut ile teselli
EL-VASİ:
İlmiyle âlemlerde kürsüleri kuşatmış
Hak için çarpan kalbi iman ile yaşatmış
EL-HAKİM:
Hüküm mührünü vurup pak mübarek kâğıda
Müslümanlar okurken İblis durmuş ağıda
EL-VEDUD:
Sevmek de ibadettir sevdiğin muteberse
Muhabbet hâsıl olur şayet vuslat kaderse
EL-MECİD:
Lügatteki tarife sığmayan Azimüşşan
Gördüğümüz manzara yüceliğine nişan
EL-BAİS:
Makbere defnedilen her fani dirilecek
Baki olan hayata Sur ile girilecek
EŞ-ŞEHİD:
Ezelden ebede her vuku bulana şahit
İnsanın bilmediği sırlara da müşahit
EL-HAKK:
Gözlerin çevrildiği yerde tezahür eder
Muhammed Nebi şahit Kuran’ı mühür eder
EL-VEKİL:
Önünde saf tutamam senin kapından başka
İtimat kilidiyle ancak çıkılır köşke
EL-KAVİYY:
Bir lahzada eritir kutuptaki buzları
İnsan ölmeden kalpte eritmeli buğzları
EL-METİN:
Kalem kırılır ama ağacı kırılamaz
Kudretini inkârla bir yere varılamaz
EL-VELİYY:
Kelamını hatmeden Rabbi ile dost olur
Cennet bahçelerinde Kevser içip mest olur
EL-HAMİD:
Toprağından dem alıp açar ezan çiçeği
Övgüye layık olan gösteriyor gerçeği
EL-MUHSİ:
Her ne varsa âlemde sayısını biliyor
Katmer katmer günahı şükrün ile siliyor
EL-MUBDİ:
Misli yokken mahlûkun var etti cümlesini
Şekil verip başlattı imtihan hamlesini
EL-MUİD:
Topraktaki tomurcuk büyüyüp meyve verir
Dalından yere düşüp eski haline gelir
EL-MUHYİ:
Rahminde beyaz karın çırpınırken kardelen
Güneş doğup üstüne can ile gelir selen
EL-MÜMİT:
Can verip can alanla ölüm ne güzel vuslat
Canana varmak için gönül gözünü ıslat
EL-HAYY:
İnsanlar kefenlenir bitki dalında kurur
Kervanlar göçerken O yerli yerinde durur
EL-KAYYUM:
Müminler birbirine bağlanmış bir binadır
Enkazlardan kurtaran fesattan imtinadır
EL-VACİD:
Varlığım feda olsun yegâne sahibime
Azadımı istemem mühür vursun kalbime
EL-MACİD:
Şanına boyun eğip etmeli aşkla secde
Salınsın gözyaşları gönül kapılsın vecde
EL-VAHİD:
Her daim yanımızda gündüzü akşamıyla
Yegâne mevcuduyla bitmez ihtişamıyla
ES-SAMED:
Şefaat dileyerek mihraba yüz vurmalı
Affına muhtaç olan kul ağlayıp durmalı
EL-KADİR:
Medet sadece O’ndan zira her şeye kadir
Yıldızlar yanar cennet hudutlarında bir bir
EL-MUKTEDİR:
Rüzgârıyla o lahza savurur tenden ruhu
Helak eder imandan o münezzeh güruhu
EL-MUKADDİM:
Ne mutlu ki şükrünü eksik etmemiş beşer
Ön saflarda yürüyüp Arş gölgesine düşer
EL-MUAHHİR:
Emre itaatsiz kul geride kalan zelil
Cihanda ettikleri ahiretine delil
EL-EVVEL:
Ezelin öncesinde yine yaradan vardı
Zira ezeli de halk eden yüce mimardı
EL-AHİR:
Son defa selam verip cihana batar güneş
Işık söner ruh göçer O kalır varlığa eş
EZ-ZAHİR:
Kalben tasdik ederim dille ikrar ederim
Varlığını reddeden sözü inkâr ederim
EL-BATIN:
Açılsa sır perdesi dağlar yerinden oynar
Aralasan bir nebze gözler eriyip kaynar
EL-VALİ:
Yalnız O’nun hükmünde kâinatı idare
Olmasaydı cihanı zapt ederdi badire
EL-MÜTEALİ:
Yüceliği önünde sükût edip çökmeli
Secdeye alın vurup gözyaşları dökmeli
EL-BERR:
İyi halinden sual etmekten men olmuşuz
Zira baştan aşağı kadar salah bulmuşuz
EL-TEVVAB:
Peygamber müjdeliyor hamdüsena dildedir
Cennetin anahtarı tövbe eden eldedir
EL-MUNTEKIM:
Hak huzurunda yalın ayakla kalınacak
Zulme tabi olandan intikam alınacak
EL-AFÜVV:
Affına mazhar olur gönülden niyaz eden
Aftan ümit kesilse nasıl yaşardı beden
ER-RAUF:
Şefkati ile sarar merhamet kundağına
Muhabbetini yazar kulun gönül dağına
MALİK’ÜL-MÜLK:
Sıra sıra saf tutan âlemlerin tapusu
Mülk sahibine şahit arş-ı ala kapısı
ZÜLCELALİ VE’L-İKRAM:
Dünyada misafiriz nerde Ashabı Kiram
Gelip geçen her fani görmüş izzetüikram
EL-MUKSİT:
Hazreti Âdem aynı demi teneffüs etmiş
Adaletin kendisi hak yolunu vadetmiş
EL-CAMİ:
Her mahlûkatı beşer kıyamette toplanır
Zalimler cehennemde ateşlere saplanır
EL-GANİYY:
Hazinelerle dolu sandığın anahtarı
Hesabı akla ziyan tükenmeyen miktarı
EL-MUĞNİ:
Gönül kapın açıksa sen herkesten zenginsin
Zemzemle doldurulmuş denizlerden enginsin
EL-MANİ:
İstemezse şayet kim şu dünyayı döndürür
Emriyle kâinatın güneşini söndürür
ED-DARR:
Ne gelirse hamd olsun kalpteki eza bile
Bela sandıklarımız hayırlara vesile
EN-NAFİ:
Yatağında gecenin kasvetiyle bir hasta
Duadan müteşekkil şifasına vasıta
EN-NUR:
Kâinatın güneşi nurunun bir mislidir
Görmeye kudret yetmez gözler ondan islidir
EL-HADİ:
Gözdeki sis perdesi yırtılıp da dağılsa
Kul hidayet vereni doğru yolunu bulsa
EL-BEDİ:
Âlemleri tarifte bütün diller lal olur
Müşkül olan tasvire fayda ilmihal olur
EL-BAKİ:
Ecelin şerbetini ikram eder de saki
Cemi cümle mahlûkat gider O kalır baki
EL-VARİS:
Her servetin hakiki sahibi O’dur yalnız
Neden sandın ey gönül neden kabristan ıssız
EL-RAŞİT:
Gösterdiği yol doğru nizam ile çevrilmiş
Rehberden ayrılan kin rüzgârıyla devrilmiş
ES-SABUR:
Olmasa asilere tövbe için müddeti
Cihanda var olurdu cehennemin şiddeti
(18 Ocak 2007)
MAŞALLAH ....
BAREKALLAH........
RABBİM KALEMİNİZİ HAKİKATİN EMRİNDE DAİM EYLESİN....
Kardeşim Allah sizden ebeden razı olsun. Çok güzel ve manalı bir eser olmuş. Allah yolunuzu açık etsin. Saygılar
Bu kadar güzel oluşunu ancak bu şiirimle ifade etmek istedim Allaha emanet olunuz dostlarıyla birleşsin yolunuz
Başıma Tac Efendim
Karanlıktı gönüller
Bir ışık görünmezdi
Sensiz alınan nefes
Ruhuma can vermezdi
Issızdı dağlar gibi
Kabustu gecelerim
Korku hüzün iç içe
Titrekti hecelerim
İsmin teşrif buyurdu
Tevrat zebur incilde
Sana sevdalılar var
Aşkları binbir dilde
Mucizeler doluydun
Rabbimin bir nuruydun
Kur'anla ışık saçan
Sen kurtuluş yoluydun
Seni duyduğum o gün
Yeniden doğduğum gün
Saadetli asrını
İçim yaşıyor bu gün
Mİracın hatırlatır
Ahde vefayı bize
Alınlar baş koymakta
Secdede kutlu ize
Rahmetin nüfus etti
Doğuşunla aleme
Herşey kıyama durdu
Ey Nebi şerefine
Sen alemler rabbine
Gerçek kul ve neferdin
Hakikat limanına
Kalkan en son seferdin
Allahümme salli ve sellim
Sensin benim tek tesellim
Dünyada ve ukbada
Başıma tac s a v efendim
Şadan Yenişafak
başucumda saklayacağım kadar güzel bir eser ders niteliğinde emek ay gibi parlıyor güneşin lemaları kıskammış olmalı tebrik etmek yetmiyor yar ve yardımcın olsun
güzel başarılı...esmaül hüsnadan bazı isimler tam manalarıyla ifade edilememiş olsada çok kıymetli bir esere imza atmışsın kardeşim..hazreti Allah gönlüne göre versin...
Evet muhterem ustam
tanrı yok
99 isimli tek yaradan ALLAH var
tam puanla kutluyorum
Yüreğinize kaleminize sağlık
saygılar selam ve dua ile...Özcan Akkuş
Allah’ın yüzden bir eksik, 99 ismi vardır. Her kim bunları ihsâ ederse Cennet’e girer (HZ.MUHAMMED S.A.V)
Bu şiir ile ilgili 72 tane yorum bulunmakta