baş aşağı vurduğunda gökyüzü mavi olur bazı sular,
avuçlarda şeffaf damlalar ten çizgisine arkadaşlık eder,
her sevdaya uyar suyun rengi......
akıtmasını bilmek gerek damarından kanını,
aşk mıdır kırmızıya boyanan sanki.....
makyajına yürek verilen yüzlerin sıvaları dökülür elbet,
eşyaların üzerini örtmeden tüm evi badana ettirmek gibidir ayrılık,
her parçanın üzerinde bir leke.....
tırnak içine alamayacağım kadar kirlendi bakışların.....
kelime-i sen getir,
şehadet bir parmağın göbek adı değildir,
ikisini bir araya getiremeyen dilin başka aleme dönmesi normaldir.....
uzun seyahat programımda görülecek yerlerden çıkardım seni,
dört saniyede dudaklarımdan çıkan iki kelimeyi ömrüme esir etmem bir daha....
yüzük kalbe yakışır,
parmağa pranga vurmak sevda savaşlarının gösterişidir sadece....
sözlerini bilmediğin müziğe yanlış kelimelerle eşlik etmek gibi,
lay lay lom yaşanmaz gerçek üstü aşklar,
bir ayağın çukurdayken yalnız aynalar doğruyu söyler.....
hüküm verildikten sonra emir kılıcını kınına geri koyar,
adalet saatinde kalkmayabilir,
suçlu cezalandırıldığını bilmeden girebilir toprağa....
ölümden sonra bile bir son vardır,
kefaret bileti kesildiğinde ateş görmüyorsan
iki horozun öpüşmesi aşktan daha ötededir.....
sözlerini şaşırmadan eşlik edebileceğin tek müzik kendi şarkındır...
Kayıt Tarihi : 14.3.2018 23:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!