Eski fotoğrafların
Yanmış yeriydi yaşam,
İçinde sevda saklı yansımalarıyla.
Bir gün uçup gidecek görüntülerin, kaburgamda bıraktığı bir bıçak darbesi sızlattı beni. Ben aşkın tarlaların sahibi ve içine umut ekilen bir yeryüzüyüm yanağına konan. Seni buğday tarlasında bulmuştum. Yanmış insan eti kokuyordu başakların.
Küllerin içinde kavrulmuş kuş(anka)
Üstünde kalmamış örtüsü
İğfal edilmiş yaşam karesi
Yatmış
Ve susmuştun ölüme.
Yaşam açılan penceren kilitli
Yakıştırıp hüznü yüzüne
Duruyordun öylece
Sanki felaket abidesi…
O gündü, dünün çok ilerisinde, yarının gerisinde bir an. Zevkle haşır neşir durumdaydın. Alkışla karşıladığın hüzünlerin vardı. Sevince küs psikolojik uçurumlar kenarında dolanıyordun. Sen de sen yoktu, ben vardım yanında yok oluyordum. Seninle geçen her an ağıt tadında suskun bir serzenişti. Özlüyordum seni, yokken, yanındayken…
Sesini arıyordum.
Sesine çığ mı düştü, neden ısıtmıyor hala beni?
Yılmaz Sarı
Yılmaz SarıKayıt Tarihi : 27.5.2020 01:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yılmaz Sarı](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/05/27/eskiz-20.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!