Eskiden daha güzeldi hikâyelerimiz
Dinlerken gökyüzünün gözleri dolardı
Eskiden kuş cıvıltılarının seremonisi ile uyanırdık
Eylülün kanatlarına saklanırdı o mis toprak kokulu yağmur
Hayat sessiz bir film gibi artık,
hem yerli hem de yabancı
Düşürdüğümüz harfleri tek tek arayarak geçiyor ömür
Giderayak eriyen hislerimiz yalnızlığımızın armağanı yüreklere
Yağan yağmurlar temizleyebilecek mi kirli bedenleri,
solmuş ruhlar tek ederken gövdeleri
peki ya kimler sırtlayacak bu yalnız tabutları
Eskiden daha güzeldi hikâyelerimiz
Ne zaman sabah olsa esneyerek uyanan
masum çocuk bakışlarındaydı huzur
Sürekli öten horozların sesiydi günümüzü aydınlatan
Sürekli kabarırdı o haylaz deniz mis gibi yosun kokusuyla
Balıklar kıpır kıpır heyecanla dolaşırdı maviliklerde
Özledikçe o günleri göğsümün ortasına yıldırımlar düşer
Şimdilerde insanlık boş birer sürahi
Ağızlardaki o zehirli yılana dokunan sözler gibi bir ihtilâl
Sürekli kendine küfreden ruhlar gibi ihtişamlar
Eskiden daha güzeldi hikâyelerimiz
Sıpaların büyük gözbebeklerindeki o güzel memleket
Kayıt Tarihi : 24.5.2024 11:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Turay](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/05/24/eskiyen-hikayelerimiz.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!