Eşkiyam Şiiri - İzzettin Coşkun

İzzettin Coşkun
279

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Eşkiyam

Yüreği dağların feryadına örtünen
Ve sevdasına sıra dağlarca yeminli eşkiyam
Bedeni isyandan bir tarihe diz çökmüş
Eşkali esmer teninde halaya duran,
umutları Zilan deresi gibi kanlı hevalim.
Şimdi bütün türküler sevdamızı mırıldar.
yasak dillerde
ve illegal çığlıklarla...
mülteci bir çığla düşer kutsallığına
Ve çanlar inançsız öter...

Sen ey tanrıça göğsüne vurulmuş eşkiyam
ülkesi için can veren son kıyam,
Karanlığın sırtına hançer gibi saplanan kawa'm
Ve ilk newroz bayramı ile bedenime sar kıyametini

Ve sırtıma eli kanlı bir yaşam dokunuyor
Ve yurdumda delikanlı bir bahar duruyor
Şimdi avuçlarımda ülkesizlik kokusu
Teslim ol çağrılarına ihanetle karşılık vermenin korkusu
Şimdi heryerde hürriyetsizlik çınlıyor...

Şırnak'ı biliyor musun ey eşkiyam?  
Gel gezdireyim seni
Cudi'nin tepesinde tufanlı gözlerinden öpeyim.
Sonra mem û zîn den türkü söyliyeyim...
Ve Melayê Cizeri'den bahsedeyim sana
Feqiye teyranı çağır yitik aşkların gölgesine
Sonra binlerce kez esmer teninde memleket olayım
İşte o an bütün yasak lisanların hasretiyle
bakışlarına sığınayım
soğuk şehirlerin metropol faşizmini haykırayım.

Üç tarafı dağlarla işgal edilmiş bir yokuş kenti
misafir perver akşamların
savunmasız heyecanlarını dök üstüme
Ve bir çıranın alevlerinde ısınmayı düşle
Bir tarihe canlarını hibe edenler düşünce.

Ey ağıtları zılgıtlarına karışmış halkım
Ve barışa hicret eden militan aklım
Ve yaşama tutunan Dicle nehri 
Şafak baskınıyla Mezopotamya'ya isyan eder.
Gel biraz sarılayım sana
Ey eşkiyam....

İzzettin Coşkun
Kayıt Tarihi : 29.10.2014 14:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İzzettin Coşkun