Alıp götürür seni bir akşamüstü
Bir beyaz taksi,
Bakakalırım ardın sıra
Donar yüreciğim.
Buz keser kanımda Sibirya.
Hınca hınç dolar özlemin içime.
Oysa daha birinci saniyesindeyim ayrılığın.
Bilirsin, sevmem vedaları
Namluya sürülmüş kurşundur hoşçakal.
Sıkar gidersin kafama.
Karanfil damlar şakağımdan
Geceler uyuz çakal ulumasıdır
Uykusuz ve üryandır gözlerim.
Üşüşür kurtlar cesedime
Yağmalanır, talan edilir etim kemiğim
Yedi çeper, yedi sur ardında
Taşınmadım sanki
Dokuz ay on gün anamın karnında.
Ve hiç olmadım sanki.
Doğmadan ölünür mü?
Bilirim de kondurmam kendime
Özleminin ağırlığında ağlayışlarımı
Vuslatın kaç dikenli telle sarılı olduğunu
Bilirim de konduramam kendime
Senin ne zor bir kadın olduğunu
Bilmezdim ilk sevmelerimin firari olacağını
Olsun varsın, eşkıyaca da olsa seni sevmeler.
Sevmelerinin tadı, hayatın tadıymış
İstesem belki dokunurdum
Göğe, yıldızlara.
Ve hatta hala oluşmakta olan dünyalara,
Alıp götürmüşlerken seni
Koparıp yem etmişlerken köpeklere ciğerimi
Dokunsam yıkılacak,
Yıkılacak, sütunsuz, kemersiz bu kubbe başıma.
Of, of
Bilmezdim hasretin bu kadar ağır olduğunu.
Sensiz bir hayatın eziyet olduğunu bilmezdim
Keşke bırakıp ardımda naçar bedenimi
Gül yanağına konabilseydim
Eşkıya sevdamla bir gamze gibi,
23-24 Aralık 2007 - İzmir
Alim EkenKayıt Tarihi : 24.12.2007 20:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)