EŞKİYA'NIN TÜRKÜSÜ
Bir şiir düşer
Dağda eşkiya'nın diline
Hasret olur, özlem olur
Gerçek olur, rüyası bir an
Ayazında gecenin,
Düze iner, gider de okula
Sıra olur, karatahta, tebeşir olur
Büyür tütüne gider, çaya gider
Sevdası ile çiçek olur, dal olur
İşçisine ekmek olur, umut olur
Bir dudağa değende dumanı
Katran, kedere bulanınca dem'inde
Şarkı olur,bir yanık türkü olur
İner de meydanlara, isyan şaha kalkınca
Sıra sıra insan olur, dillere marş olur
Umudun yüreğinde, cesaret olur kuvvet olur
Sömürene.soyana, o, meydanlar dar olur
Ayrılık, hasret, yokluk neyse ya
Saranda dört yanını, yasal eşkiya
Mavzer olur, çelik olur, dile gelir destan olur
Eşkiya!
Kuyruklu yıldızdır, ay ışığına tutunmuş
Kayar gecenin avuçlarından, her gece yüzlercesi
Bir şiir düşer de diline, gecenin alacasına
Gök kubbe bir başka aydınlıktır o gece
Klavuzluk eder en parlak yıldızlar şiirlere
Türkülerini rüzgâr taşır, dağdan şehirlere
Eşkiya'nın karanlığa söylediği, türküsü
Işıktır, aydınlıktır, ömrü karanlıkta geçsede
09 Mart 2006 /İst
alkadraz_Kuşcusu
Kayıt Tarihi : 9.3.2006 12:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Turan Tuncer](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/03/09/eskiya-nin-turkusu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!