Eskitilmiş bir yüz boyalı ayakkabı cilasıyla parıl parıl parlamaklı
Nemini içinde hisseder gibi tutkal olurcasına saplanmıştı tutunmadan
Varlık tı yaşattığı peyder pey hiç olurcasına tutunuyordu umutsuzcana
Vakurdu duyumsuyordu sezinlenilen havasız yaşantının önsezilerini
Saçtı bukle bukle eskimişti inceliyordu perçem onundu ya işte
İzlemişti isil isil ayak izlerinin depdebesini zuhur et dercesine
Oturmuştu üşümeyi bekliyordu rüzgarların eseceği sabaha karşı
Günler di demir atmıştı bi kerecik dahi olsa sürgündü hayatında
Yeşeren mahrumiyeti çisildeyen bir yağmur damlasıydı dem alırcasına
gül dudaklarındaki parıltıydı bi çare serenat edemeden gitmekliydi
Senaryo yazılır yüzün içindeki kırçıllar belirirdi belirsizliklerinde
Çağıldar fuzuli olur susar suçsuz olur inemediği koridorlarda sen olurdu
Ta ki kuşkudan uzak kelimelerin onu duygusuz bıraktığı tümcesizliklerde
Erkendi sarılmıştı ısrar etmeden yaşardı sonra sarmalardı tüterdi kimsesizcene
Penceresizliğinin ışıksızlığı yolun getiremediklerini ona bahşetmişti sanırım
Geçmekte olan bir yolcu bıraktırmıştı tüm eskitilmiş zamansızlıklarını sev diye
Kayıt Tarihi : 22.2.2007 02:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!