Eskisi Gibi Şiiri - Fatih Necdet Kasapoğlu

İstemsiz bir kas hareketiydi sevmek
Mevsiminde olmayan bir sebzeyi almak gibi
Yanlış bir an, yanlış bir mevsim, yanlış bir yaş
Gözümden akan
Sicim sicim bağlar yolları, ve biraz şaraptı
Biraz uzanırsın kanepeye
Esrarlı bir düşünce sonra
Duman duman

Sakindi ay ve güneş
Parlamıyordu eskisi gibi
Eskisi gibi olmayan neydi ki
Olan bir şey var mıydı
Vardı
Bir tren gece vakti bir istasyona işte
Rüzgarını aldı gitti sonra
Binemediğim bir tren daha
Eskisi gibi yani
Vardı eskisi gibi olan birşeyler elbet
Aklım başıma geldimi diye soruyorum kendime
Başımıza ne geldiyse geldi zaten
Bir tek o gelmedi

Geldi gitti serzenişler, feryatlar ve nefretler
Göründüğü gibi değil bu gözler
Ve verdiğim sözler
Eskisi gibi değil
Senden sonraki halimi hiç sevmiyorum
Sevmediğim çok şey mi vardı

Ne oluyordu bir masanın etrafına beş kişi oturunca
Rakılar ve kadehler
Biraz daha koy, tamam yeter
Ve gün biter
Yine aynı sessizlik ve yine o düşünceler
Esrarlı, tanımadığım birinin el sallaması bir gemiden
Bana mı?
Yok yok değildir
Kaldırsam mı elimi bende
Yine bir seçim vakti
Ah geçti
Gitti bir tren daha vapur görüntüsünde
Rüzgar koşuyor peşinden yine

Kapatın kepenkleri birer birer
Son ayak sesleri
Boşaltın bu sokağı, bu şehri
Boşaltın ki ağlayacak kimse kalmayana dek
Ancak öyle biter bu şehirde hıçkırıklar, bilirim

Eskisi gibi işte herkes
Hem yalnızız hem değil
Hep ararız hem değil
Hem severiz hep değil
Hem eskisi gibi hem değil