Eskişehir'in Mahfazalı Sokaklarında

ESKİŞEHİR'İN MAHFAZALI SOKAKLARINDA

Eskişehir'in mahfazalı sokaklarında dolaşırken
Suretini gösterdi güneş
Cebinden çıkardı gülüşünü
Ve bizzat selamladım
Felsefelerden habersiz olan zatları

Koşar adım ilerlerken
Ete kemiğe bürünen gölgem irkildi birden
Devrimci yüzler, emekçi eller
Kadınlar, çocuklar, beyler

Sokulgan manıklar mavisi berelenmiş göğün altında eyleşti
Ağaçlara tüneyen kuşlar
Çatıdan çatıya uçmaya üşendi
İşte o vakit
Pusu kurmuş saniyeler bana sordu
Aşırdığım sözcükleri itiraf ettim

Maharet tesadüf olabilir mi derken
Kanlıkavak'ta uzun uzadıya
Düşler kurdum
Virgül ile cebelleştim
Noktayı koyarken
Kayıklarda sefa pezevenklerini gördüm

Porsuk ehemmiyetsiz bir dil sürçmesiyle karşılarken bulutları
Akşamdan sabaha kadar dolaşan
Recep Dayı'yı
Onulmaz bir unutkanlıkla
Meyhane önünde bırakacaktım
Aşk derken için için
Sonra ölüm kovalayacaktı çok sürmeden peşinden

Dört yapraklı yonca olmalıydı
Cemal Süreya
Sigarayı nasıl da fiyakalı içerdi
Bozkırın türkülerini duyunca
Ve
Toprağı öperken yağmur
Çiğdem betimlerdi uzun yolları
O vakit
Eskişehir sarıp sarmalardı

H. Çiğdem Deniz