Eskişehir anıları Şiiri - Ali Çağla

Şimdi ben gökyüzünde şemsiyesi açılmayan paraşütçüyüm.
Gökten gök rengindeki gözlerine düşüyorum şimdi ben
Gözlerini tenbihle, beni batırmasınlar
Yüzme bilmem çünkü.

Senin gözlerin deniz,
Benim dertlerim deniz.
Senin gözlerin pınar,
Benim yüreğim yanar.

Şimdi ben senin deniz gözlerinde bir kaptanım
Köpek balıkları çevrelemişler etrafımı.
Delinip deşilir şu dertlerimin içinde bulunan gözlerin gibi
Su alıyor gemimi.
Bana bir el at da kıyıya ulaştıralım şu gemiyi
Ey Allahın tüccarı, ey benim Nuh amcam!..

Seninle iki bardak Leyla şarabı içmek istiyordum Küba Barda
Barlar sokağına bomba koyub partlatdı Deaşlar.
Porsuk nehrinde fotoğraf çektirmek istiyordum seninle
Seller sular aldı götürdü Samet denen duygularımı.
- Hey Musa Bey!..
Asanı emanet verir misin?
Sel suların ortasında fotoğraf çektirmek istiyorum.
- Asam, Sina Dağında Allah aşkına gitti Ali bey, özür dilerim!
Sazovada yıldızların uçuşunu izlemek istiyordum seninle
Siyasetçiler duvar ördüler gökyüzüne
Yıldızlarım saçları görünür, haramdır diye...

Şimdi Eskişehirin tramvayları içimden geçiyor,
İçinden geçiyorum tramvayların şimdi ben.
Benim içimden geçiyorsun tramvayda sen
Sana aldığım kitabı okurken.

Ben batmadım deniz gözlüm,
Bana terör yapamadılar komünist bakışlım
Duvarları üzerime örtemediler efendim
Ben hala ölmedim
Hala varım.

Ve senin deniz gözlerine şiir yazıyorum Tebrizden.

Senin gözlerin deniz,
Benim dertlerim deniz.
Senin gözlerin pınar
Benim yüreğim yanar...