Kim derdi ki konuşanlar susacak
Ağız sönmüş, dudak sönmüş, dil sönmüş
Haksızlara kinlerini kusacak
Ozan sönmüş, türkü sönmüş, tel sönmüş
Dertlere sarılmış, sevgi bohçası
Aşk diyenin nefret dolmuş lehçesi
Kuru çöle dönmüş, gönül bahçesi
Lale sönmüş, sümbül sönmüş, gül sönmüş
Allah korkusunu baştan savanlar
Menfaat uğruna elin ovanlar
Hile ile şeker doldu kovanlar
Arı sönmüş, petek sönmüş, bal sönmüş
İnsan geçen yıllarının yasında
Şimdi hicran dolu vuslat tasında
Sohbet dinlediğim köy odasında
Ocak sönmüş ateş sönmüş kül sönmüş
Sabır ile günü güne ekledim
Hayat çilesini, sırta yükledim
Gurbet ellerinde az mı bekledim
Mektup sönmüş name sönmüş pul sönmüş
Mazi ateş olmuş, sanma yakmıyor
Kul kula tebessüm, edip bakmıyor
Yorulmuş ben gibi, coşkun akmıyor
Irmak sönmüş, dere sönmüş, sel sönmüş
Zaman akar ömür, denen olukta
Umutların biter, tek bir solukta
Bir gün duyarsınız, son yolculukta
Şenol sönmüş, Şener sönmüş, sal sönmüş
Kayıt Tarihi : 1.6.2023 20:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!