Eskilerin Masalları Şiiri - Caner Polat

Yasaklı bölgelerden geçtim
Adım levhalarla tescillendi
Gün yüzünde bir öbek taşı
Devrimlere yüzünü çarpmış insan
Neden beklenti duyar
Çocuk tebessümünde boğulmak
Bir yaşam emaresi olabilir
Peki hallac pamuğu gibi sökün olan nedir

Şiddete abanmış bir dünyada
Umutlar büyütmek hayalden zor
Neyin kamufılaşında insan
Sahnelenen korkulu bir rüya
Nükleer ve balistik bir füze
Uzay çağında
Çerçeveli tabiat

Şehre yabancıyım artık
Emsalsiz bir günbatımı için
Bedenimi siper edebilirim
Güneşe bulanmış efsane yalan
Ölü toprağı dirilten tanrı
Beton çizgilerle ayrılmış yaşam
Kırk yıllık kahvenin hatırı
Göğe merdiven dayadım

Tarihten düşünceler devşirdim
Ölü bir kabus daha geçti cevrimden
karanlık ve küresel hengame
Dedim aratma Ya Rabbi
Dilimi çöz
Sırtımdaki yükü hafiflet
Taşımayacağımız yükleri yükleme
Kimbilir tek sığınak
Öfkelenen göğe inat
Kararan günün nöbetinde
Avuçların içine sığacak kadar bir yakarış

Batıl bir inanca gölge
Körpe bir tuzağa tarumar
İçimin olanca görkemine rağmen
Gün yüzlü hayat
Kılı kırk yararcasına
Ertelenen bir yaşam daha
Ucu ucuna eklenen düşünceler
Modern ama içtensiz muskalar
Ödünç yaşamlar
Afrikalı bir çocuğun gözbebeği kadar
büyük dünyalar

Eski bir hikaye,
Eskilerin masalları
Esatirül evvelin