http://blog.milliyet.com.tr/yukselonacan
Eskilerde büyüklerimizden dinlerdik.
Bir delikanlı, hırsızlık suçundan ceza evine düşer.
Annesi sık sık ziyaretine gelir.
Annesinin bir ziyaretinde:
“- Ana, dilini uzat da bir öpeyim,” der.
Anası dilini uzatır ve delikanlı anasının dilini ısırıp, koparır. Sonra da kopardığı dili avurdunun bir tarafına sıkıştırarak:
“- Komşunun bağından üzüm çaldım, sormadın nereden aldığımı. Kümesinden tavuk çaldım, yine sormadın. Hepsinde ‘aferin’ çektin. Ben işi büyüttükçe hep gülümsedin; bir kez olsun yapma demedin. Bu dilindir beni bu hallere düşüren,” der ve ağzındaki dili anasının suratına tükürür.
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.