Hiç sokakta kirlendiniz mi?
Aksam eve geç gittiğiniz oldu mu?
Aç karına dayak yediniz mi hiç?
Ben yedim.,
Günde bilmem kaç öğün .
Duydunuz mu?
Ablam ardımdan bağırdı,
Koşardım arkadaşlarım çağırırdı.
Her türlü oyunlar oynanırdı,
Zaman nasıl geçerdi bilmezdim.
Aynı kıyafetleri giyerdim hep.
Kirlendikçe kirlenirdi,
Yırtıldıkça yırtılırdı.
Yeniden dikilirdi,
Yenisini bulamazdım.
Çocuktum utanmazdım.
Burnumu koluma silerdim,
Peçetem olmazdı.
Akşam babam belirirdi,
Tablasına bindirirdi.
Arada puding alır,
Beni sevindirirdi.
Bense dibini sıyırırdım,
Tadı hala damağımda.
Eskiler eskiden güzeldi...
Kavurucuydu Yüreğir sıcağı.
Pişirirdi öğlen araları,
Gölgeye çekilirdik.
Beklerdik serinliğin gelmesini,
Kavurucuydu Adana sıcağı.
Yolları asfalt, yolları zift kokardı.
Ağır mı ağırdı kokusu tozun,
Az olmadı içime soludugum.
Zaman zaman maç da olurdu sokakta,
Büyükler topa gavur gibi vururdu.
İzlemesi doyururdu.
Zaman zaman şenlik olurdu sokakta.
Bir bela vardı adı Bayram,
Mahallenin abisiydi sözde.
Korkuturdu bizi hayvan,
Sahiplenirdi de, kimseyi
dokundurtmazdı.
Bir bela vardı herkesin korktugu,
Ben hep Baryam derdim ona.
Kızar yine de doğrusunu söyletirdi,
Umurumda olmazdı...
Oyunla geçerdi zaman,
Oyunla geçirdik çocukluğu işte.
Kah oynardık hep oynardık yine oynardık.
Sokaklarda hep tozlarda,
Eskiler eskiden güzeldi.
Kirlenirdik kirlendikçe...
Özlemiyorum bakarsan aslında,
Kim özler ki Adana'yı(!)
Kim özler ki o gavur sıcağını(!)
Eskiler eskiden güzeldi...
Kayıt Tarihi : 12.12.2020 20:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!